Tanpınar aynı bölümün bir yerinde Şöyle devam ediyor: "En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız; hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız; hepimiz hamlet'ten daha keskin bir "olmak veya olmamak" davası içinde yaşıyoruz. Onu benimsedikçe hayatımıza ve eserimize daha yakından sahip olacağız. Belki de sadece aramak ve bütün kapıları çalmak kâfidir. "
..........
Yeni İstanbul, eski İstanbul'dan en azından şu kavramları tevarüs edebilir: Ölçü ve âhenk, hürmet ve hizmet, tevazu ve merhamet, hakka riayet ve adalet.
Böylece yeniyi inşa ederken bir yerde eski ile buluşmuş, kopan bağı yakalamış oluruz.
Eskiler şöyle demiş: "Aramakla bulunmaz, ama bulanlar ancak arayanlardır. "