Bu kitap öncelikle, Romain Gary ve onun -bence- en büyük başyapıtı ve özyaşam öyküsü "Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı" okurları için. Yazarın yolu tesadüfen Vilnius'ta Gary'in çocukluğunun geçtiği eve düşer ve -kitabı okumuş olanların çok iyi hatırlayacağı- "Wilno'nun yaşlı faresi" Bay Piekielny hakkında araştırma yapmaya başlar. Arşivlerde, yazarın diğer kitaplarında, televizyon, radyo programı kayıtlarında - Romain Gary'in ifadesiyle - " 2.dünya savaşı sırasında toplama kamplarında yok edilen binlerce yahudiden biri olan" Piekielny'in izini sürer. Bu arayıs zaman zaman kendi hikayesiyle, Gogol'le ve elbette asıl olarak Romain Gary ile kesişir.
Kısa kısa bölümleri rahatlıkla okunan, sürprizlerini son satırına kadar koruyan bu kitabı bir Romain Gary okuru olarak ben çok çok sevdim. Yazarı ve kitabını sevmiş olanların - benim gibi- bu kitabı da seveceğine eminim. Zaten bu inceleme onları bu kitaptan haberdar etmek için yazıldı. Diğer edebiyat severlere ise tüm Romain Gary ( ve tabii ki Emile Ajar) kitaplarını ve elbette " Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı 'yı tekrar tekrar tavsiye etmiş olayım