Allah'ın Resulü sordu:
-Sen nereden ve hangi dindensin?
-Ninevalı bir Nasranî'yim.
-Yunus Peygamber'in memleketinden ve iyi insanların yerindenmişsin.
-Sen Yunus'u nereden biliyorsun?
-Yunus benim kardeşimdir. O da benim gibi bir peygamberdi.
Addas yere kapanıp Allah Resulü'nün ellerine ve ayaklarına sarılıyor. İslâm'a geliyor.
Şimdi mücerret akıl planında kalarak Hz. Addas'ın niçin Müslüman olduğu izah edilebilir mi? Fakat Allah'ın Resulü ile Hz.Addas arasında bir ruhi alışverişin vuku bulduğunu inkar etmek de mümkün müdür?
Burada, bir an için, Hz.Addas'ın sorularını çoğalttığını farz edelim. Ona hidayet nasip edilmemiş olsaydı, bu sorulara
alacağı cevaplar Müslüman olmasına yetecek miydi? Nitekim bu yolu deneyenler çıkmamış mı? Fakat onların her biri, aldığı cevaba, isteyip de gösterilen mucizeye bir kulp takmışlardır. Çünkü onlar, İslâm'ı kendi iç mantığı, kendi diyalektiği içinde düşünebilme istidadından yoksundu.