Zamanımızın bilgili insanı, hiç hayal edemeyeceği ağır bir sorumluluk altında eziliyor: tüketilemeyen hakikatin aşırı üretimi. Yüzyıllardır insanoğlu hakikatin az ve ele geçmez olduğuna ve hakikati bir kez bulduktan sonra da insanlığın sıkıntılarının sona ereceğine inanarak yaşamıştır.