Yirmi üç yaşında, yani üniversiteyi bitirdiğim yıl sokaklarda yattım. Çöplüklerden bulduklarımla karnımı doyurdum. O zaman öbür insanların gözlerinde yücelttiği kavramlar: para, ev, araba, eş, çocuk, statü... bana çok ucuz göründü. Günümün büyük bir kısmını kaldırım kenarına uzanıp, gözlerimin kör olduğunu sanıncaya kadar güneşe bakmakla geçirirdim. Bu sürede hiç aşık olmadım. Dolayısıyla hiç acı çekmedim. Bilmiyorsanız size de söyleyeyim: Aşk acı çekmektir.