Bugün yine olabilecek şeylerin olmayışına üzüldüm. Bu dünya hayal kırıklıklarından ibaret ama insan bir türlü alışamıyor. Ben artık hayal kuramam sanıyordum ama yine hayallerdeyken buldum kendimi. Bizi düşündüm biraz, eskiden yaşayacağımıza çok inandığım anları bugün başkaları yaşarken izledim. Sen geldin aklıma hemen. Nasıl olurdu, nasıl olurduk acaba dedim kendi kendime. Daldım gittim yine uzaklara. Söz vermiştim kendime bir daha aklına asla getirme onu diye ama yine ne aklım söz dinledi ne de kalbim. Ama artık hiçbir şeye inanmıyorum biliyor musun? Güvenmiyorum da kimseye. Hatta beklentilerim bile yok artık. Sen de bunu istemiştin zaten. Ben sana karşı sözümü hep tuttum biliyor musun? Ama sen... Sen beni en güvendiğim yerden aşağı attın. Hâlâ seni affetmek istiyor kalbimdeki minicik bir yer. Ama zaten en çok da affedilemeyecek, geri dönüşü olmayan şeyler yaptığın için nefret etmiştim senden. Her zaman kalbini dinleyen ben bu kez kalbimi dinlemiyorum. Çünkü sen bana en güzel "kalpsizliği" öğrettin.