Bazen kızıyorum kendime, önyargılıyım diye. Evet Şermin Yaşar’a da popüler kültürün bir öğesi olduğu için, yazarlık kısmında hep mesafeli durdum. Ama derdi olan, yaşadıklarını heybesinde sımsıkı saklamış, üsten bakmayan, hayatın içinde olan ve bunu anlatırken de kendi kültüründen utanmayan kelimeleri bulunan, başı sonu belli bir öyküsü olan, az söz çok şey anlatır diyerek kalemini oynatan iyi bir yazar keza hikaye anlatıcısı. Anlatmak için anlamak lazım diyerek yıllarca dinlediklerini okuyucusuna aktarırken, gözlerizle beraber kulaklarınızda öyküde olsun der gibi.