Görüyoruz ki, İslâm'ın dini inanışlarını paylaşmayan on ikinci yüzyıldaki Hristiyan Roma heykeltıraşları gibi sanatçılar da, hatta dine tam bir ilgisizlik duyan sanatçılar bile, dine bu kadar sıkı sıkıya bağlı olan İslâm sanatında sadece şekilci formüller değil, temel beşerî konuları da bulabildiler.
·
52 görüntüleme
İslâmî değerlerle beslenen batı bilimi, sanatı ve felsefesi, etkileşimin ilk yüzyıllarında verimliliklerini olabilecek en had safhaya çıkarmışlar.
Ama, islamdan uzaklaştıkça yozlaşan; bilimden ve ilimden kendini soyutlayan; gelenekselliğin tutuculuğu ve gericiliğiyle gittikçe cahilleşen Müslümanlar gibi; beslenecek bir İslam unsuru bulamayan batılı sanatçı, yazar ve düşünürler, bilhassa hıristiyan kiliselerinin ve papazların bağnaz baskısından, saçmalığından bunalıp ateizme yönelmişler ve yaratıcılıklarını tamamen yitirmişler. Ve 18.yüzyıldqn itibaren bu boşluğu fırsata çeviren yahudi düşünürlerin karamsar girdabında kapılıp, onların kaotik, depresif düşünceleri içinde yokolup gitmişler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.