Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cezayir olayı Osmanlı İmparatorluğu'nun uluslaşma sürecine yeni bir boyut ekledi: Batı düşmanlığı... Avrupa'nın müdahalesini kendileri için yardımcı, hattâ kurtuluş umudu olarak gören Balkan uluşçularının tersine, Müslüman halklar Avrupa'yı en büyük düşman olarak görmeye başladılar. Osmanlı yönetimi Cezayir'de hiçbir zaman, mesela Balkanlar'daki kadar güçlü olmamıştır. Eski devirde yerli halkın Osmanlı idaresine karşı aşırı bir bağlılık ve hayranlığı olduğu pek söylenemezdi, fakat Fransız işgali yerel ulusalcılıği aynı şekilde yok etmişti. Cezayir'in dışındaki Müslüman ülkelerde de yerel ulusalcılık yerini süratle İslamcı veya Osmanlıcı bir atmosfere terk etmeye başladı. 19. yüzyıl boyu, geçmişte veya halen Osmanlı tebaası olan Müslüman halkların arasında Avrupa düşmanı ve Osmanlıyı kurtarıcı olarak gören bir siyasal eğilim doğdu. Hattâ 19. yüzyılda ortaya çıkan laik Arap ulusçuluğu da zaman zaman Osmanlı İmparatorluğu'na karşı olmayan, tersine onun güçlenmesini arzu eden bir yol izlemiştir. Bu gelişmeler kendini kurumsal düzeyde de duyurdu, Hilafet kurumu Osmanlı devlet düzeninde 18. yüzyıl sonlarından itibaren 16.-17. yüzyıllarda olduğundan çok daha fazla önem kazandı.
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.