Kahramanımız Peter Kien, kendisini bilgin ve kitaplık sahibi olarak tanımlıyor. Aslında Çin Dili ve Edebiyat uzmanı bir filolog. Ancak ne ders vermeye merakı var ne de fakülteye uğramaya. İnsanlardan olabildiğince uzak kalmaya çalışıyor. Hayatının neredeyse tamamını kitapları oluşturuyor. Yirmibeş bin kitaptan oluşan kitaplığı evin bütün duvarlarını saracak şekilde yapılmış. Hatta öyle ki, duvarlardaki pencereleri örüp de kitapları için yer açmak istemesi sonucu gökyüzüyle tek bağlantısı evin tavanındaki pencereler olmuş. Kendi kitap krallığı içinde dış dünyaya kendini kapatmış olan entelektüel kahramanımızın hayatının seyri eve hizmetçi almasıyla değişir. Therese isimli hizmetçi, varlığı, statüsü ve eşyalarıyla Kien’i yavaş yavaş hakimiyeti altına alır. Küçük yaşlardan itibaren içinde kör olup da kitaplarını okuyamama korkusu taşıyan Kien, ‘körleşme’nin esiri olacaktır. Evinden ve kitaplarından olup da Fischerle ile tanışınca oldukça absürt, soyut bir dünyada bulur kendini. Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümü olan Dünyasız Bir Kafa, Kien’le köprüler kurduğum , onu anladığım, benimsediğim bölümdü. Empati kurmakta hiç zorlanmadığım bu bölüm aynı zamanda Canetti’nin yaşamından da izler taşıyormuş. Hikayenin devamı ise adından da anlaşılacağı üzere Kafasız Bir Dünya’ya itiyor okuru. Anlaşılması en zor bölüm olan bu soyut dünya yani Fischerle ile olan yolculuk, Cennetin Yıldızları isimli pavyonda başlıyor. Burada ne kadar karakter varsa hepsi de absürt bir rüyanın parçasıymışçasına üstüne üstüne geliyor okurun. Kendini satranç şampiyonu olarak gören kambur bir cüce olan Fischerle, Kien’e yeni kitaplık kurması için yardım ediyor gibi görünse de onu dolandırmaktadır. Gerçeklik algısını kaybeden Kien ise bütün bu olanlara karşı körleşmiştir. Kien’in yıllardır görmediği kardeşi olan George ile karşılaştığı bölüm olan Kafadaki Dünya ise olayın çözümlendiği ve sürpriz sona hazırlayan bölümdür. Kadın doğum uzmanı ve psikiyatrist olan kardeş George, Kien’le felsefik ve mitolojik konuşmalar eşliğinde var olur kurguda. Hatta Kitle ve Iktidar’ın sinyallerinin bu bölümde George tarafından verildiği söylenir. İkisinin psikolojik sohbetleri, Peter Kien’de sonu hazırlayan parlamaya neden olur ve bileğinin hakkıyla unutulmaz karakterler arasındaki yerini alır.

KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,558 okunma

·

116 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

inminuet