Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
·
Puan vermedi
·
515 günde okudu
Terapiye verecek paranız yoksa, durağınız Divan
Bu kitabı 515 günde bitirdiğime bakmayın, son 300 sayfayı 2 günde okudum. Yalom’un kalemiyle 13 yaşımda
Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
kitabıyla tanışmıştım. Yalom’la tanışmak için sıradışı bir kitaptı. O yaşlarda ölümü çok sorguluyordum, hiç korku beslemeden. Besleyen insanlar hakkında merak düşüncelerim oluşunca bu kitabı okumuştum. Divan’dan sonra da kesinlikle
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
‘yı okuyacağım. Divan, piyano öğretmenimin bana hediye ettiği bir kitaptı. Ve kesinlikle çok fazla takdirimi kazandı. Yalom bizi oturtuyor o divana ve o hastanın neler yaşadığını ve hatta kendi divanına koyup ne yaşadığını gösteriyor. Kitapta en sevdiğim şey karakterleri tek bir perspektiften görmüyor olmaktı. Çünkü Yalom bizi hem hastanın kendi açısından, hem psikoterapist açısından hem de hastanın çevresi açısından çok farklı ve çok güzel bir şekilde işliyordu. Bir kitapta benim en önemsediğim şey, karakterlerle bağ kurabiliyor olmamdır. Ve bu kitapta her bir karakteri o kadar içselleştirdim ve onların yolculuğunu o kadar iyi anladım ki. Gelelim kitabın asıl konusuna. Ernest adında 30’larının sonunda bir psikolog var ve roman genelde onun çevresinde ilerliyor. Ernest terapilerinde meslektaşlarından farklı bir yol izliyor.
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
bir şey demiş kitapta, ne demişti hatırlayamadım o yüzden hatırladığımı aktarayım. Her terapi hastaya göre şekillenir, tarzında bir şeydi. Ernest de bunun izinde ilerliyor ve terapide ‘hakikati’ en önemli konuma getiriyor. Ernest terapide kendi düşüncelerini söylemekten sakınmıyor, kendi de hastayla beraber o olayı yaşıyor. Daha sonra Carol geliyor tabii. Carol da oldukça otoriter karakterli bir avukat. Ernest’i biraz kandırıyor tabii ancak terapi Carol’da işe yarayınca ortada intikam duygusu kalmıyor. Kitapta Carol Ernest’e iş ahlakını sorgulatıyor, ve Ernest’in de özünde bir insan olduğunu görüyoruz. Tabii bunun dışında başka olaylar da oluyor ve kin, öfke hırs duygularının bu kitapta çok güzel bir şekilde işlendiğini görüyoruz. Kitaptan sevdiğim bir alıntı bırakıp bitireyim, “Gördün mü, Carol? Satranç da hayat gibi: Oyun bitince bütün taşlar -piyonlar da, şahla vezir de- aynı kutuya koyuluyor." Keyifli okumalar.
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,2bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.