Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

664 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Ozan kucağında bilgisayarla, öyle neşeli konuşuyordu ki sonsuza kadar onu dinleyebilirdim. Anlatacak tek kelimem yoktu onun yanında. Ama dinlemek istediğim koca bir dünya vardı." "Arkadaşlığın çatısı büyüktü, genişti, güvenliydi. Ama ne yazık ki iki sevgili oraya sığamıyordu." Herkese selamlar Bugun beni uzun süredir etkisinde bırakan ve eminim ki uzun yıllar boyunca da aklımdan çıkmayacak olan canim kitabim #uyumadanöncetuttuğumdilek hakkında size içimi dönmeye geldim. Kitap piyasaya çıktığında herkes bir anda bu hikayeden bahsetmeye başladı ve tabi ki beni de merak ettirdi. Nitekim okuyunca ne merem birsey olduğunu o zaman anladım. Hatta ilk okumaya basladigim sirada 200 sayfaya kadar "Ben ne okuyorum? Nesi bu kitabın böyle konuşuldu da sevildi?" modundayken sonrasında kitap bir açıldı ve ben oradan sonra hayattan koptum Bahar'in bu kadar yaralı bir karakter olması, çocukluğunu dahi yaşayamamasi, hayatta olabilecek tüm güzel şeyler için kendini layık görmemesi, ozguveni olmayan ve asosyal olan bir kızın içinde kopan fırtınaları okumak çok zordu. Ustelik her kitaptan alıştığımız "müthiş güzel" kavramı yoktu. Bahar tam da olmasi gerektigi gibi sıradan bir genc kızdı. Ne güzel ne de değil, alelade, tıpkı bizim gibi. Bu konuda yazari çok tebrik ediyorum. Cunku her kitap mankenlerden oluşan bir deryayken bu kitap çölde vaha gibi oldu Kitap geçmiş ve günümüz şeklinde yazar tarafından ele alınmıştı. Bahar ve Ozan'in anlatımları ile her ikisininde düşüncelerine ve hislerine hakim olabildim. Hatta günümüz kısmında yalnizca Ozan'in anlatımı ve duyguları on plandaydi. Ama en cokta Ozan'in çektiği acıları okurken iliklerimde hissettim ve bu da kitaptan etkilenmeme çanak hazırladı. Onun hıçkıra hıçkıra ağlaması ve aşkını unutamamış olması resmen içime oturdu Betimleme neredeyse yok denecek kadar azdı ve akıcı yalın bir anlatıma sahipti. Kitapla ilgili tek olumsuz eleştirim ise fazla uzun olması ve küçük puntolara sahip olmasıydı. Bahar Artvin'in bir köyünde zor şartlar altında büyümüş ve tek kurtuluşunun okuyup oradan kurtulmak olduğunu bilen bir genc kızdır. Lise sondayken okullari İstanbul'a günübirlik bir üniversite gezisine onu ve tüm sınıf arkadaşlarıni getirir. Geldikleri okul özel bir üniversite olunca gordukleri Bahar'i şaşırtır. O sırada üniversitenin kantininde okulun öğrencileri kendi aralarında kutlama yaparlarken Bahar ve arkadaşları onları görür ve hayatlarına imrenirler. Ama özellikle biri var ki Bahar onu görür görmez tutulur. Grubun en zengini ve en vurdumduymazi Oktay'dan başkası değildir bu kişi. Eve döndükleri sırada Bahar tüm bu tayfayı ve özellikle de Oktay'ı sosyal medya aracılığıyla takip etmeye başlar. Aklı hep o okulda ve Oktay'dadir. Oktay'ın arkadaslarindan biri daha ilgisini ceker ama bu ilgi farklidir cunku Bahar'in baktigi kusun aynisindan hemde iki tane olan biri vardir aralarinda. Ozan İskeçeli'den baskasi degildir bu kisi. Ozan ile kuslari sebebiyle de arada yazisir. Bu sıralarda da Bahar üniversiteye gidebilmek icin gece gündüz ders çalışır ve ÖSS de ilk 50'ye girer. Ama dedesi kız kısmı okumaz bagnazliginda olduğundan Bahar'in üniversiteye gitmesine izin vermez. Tüm köyün ve öğretmenlerin ricası sonrası ve ailede yaşattığı şiddet sonrası zor bela izin verir ve Bahar İstanbul'a Oktay'ın bulundugu okula tam burslu olarak kayıt olur. Bir sure sonra ise kütüphanede ders çalıştığı sırada Ozan ile karsilasir. Bu karşılaşma ikisinin hayatını çok sonra farkli bir hayata savuracaktir.
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum DilekAnita Felipova · Pukka Yayınları · 021 okunma
··
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.