İslam öncesi çağda kız bebekler öldürülürken, kadınlar hiçbir hakka sahip değilken hayatın kadınlar için nasıl olduğunu bir düşünelim. Tıpkı köleler gibi,kadınlara da yasal kimlikleri olmayan aşağı varlıklar gibi davranılıyordu. Böylesine ilkel bir dünyada Hz. Muhammed'in kadınlar
için yaptığı sey son derece sıra dışıydı. Bir kadinin tanıklık yapabilmesi ya da kendi adına miras hakkı olmasi fikri, son derece şaşırtıcı ve hatta bazıları için akıl almazdı. Hıristiyan Avrupada da kadınların benzer haklara sahip olabilmek için on dokuzuncu yüzyıla kadar beklemek zorunda kaldıklarını unutmamak gerekir: O zaman bile kanun özellikle erkekleri destekliyordu.