Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Gönderi
Hafızaları alt üst eden “Ruh Adam”
Bu incelemeyi bir o kadar çok yapmak isteyip bir o kadar da nasıl toparlayacağım konusunda tereddütte kalmamı hesaba katmazsak gelin detaylara bakalım. Kitabı alıp okumadan önce
Hüseyin Nihal’in fikir dünyasına bir göz atmakta fayda var diye düşünüyorum. Herkes kitaplarında kendinden izler taşıyor fakat Atsız bu kitabında açık bir şekilde görüşlerini vurguluyor.
Atsız’ın yaşadığı döneme baktığımızda Türk cumhuriyetinin yükselişini görüyoruz. Herkes yaşadığı dönemden bir o kadar etkileniyor ki Hüseyin Nihal de bu etkinin altında kalarak Türk milliyetçiliğini benimsiyor. Sırf bu yüzden kendisine faşist bile deniliyor. Atsız ise bunu kesin bir dille reddediyor kendisinin ne faşist ne de demokrat olduğunu, sadece yabancı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmediğini, siyasi ve içtimai mezhebi’nin Türkçülük olduğunu
vurguluyor. Kitabında özellikle Türkçülük ve Turancılık akımının etkisini de görüyoruz. Peki Atsız’a göre Türkçülük nedir? Türkçülük bir ülküdür. Ülkü ise; Bir milletin varmak istediği son hedeftir. Türkçülük ile Turancılık birbirinden ayrılmaz ikilidir onun için , bu da yetmez ırkçı bir görüş benimser hatta bunun Türklerde olması gereken bir özellik olarak niteler. Ona göre ırkçılık; bir kan meselesi değil çünkü her ırk başka ırka karışmıştır burada bahsi geçen ırkçılık hiçbir ırka benzememek, Türklüğün bilincinde olup kendini başka millete ait hissetmemeyi kast eder.
Atsız’ın kendi eğitim hayatını araştırmanızda tavsiye var çünkü eğitim hayatı uzun ve karmaşık bir süreçtir. Onun eğitime nasıl baktığı ise aşikardır. Eğitim temelini gençler olarak varsayar. Eğitimin amacı ise; kahraman gençler yetiştirmektir. Bu kahramanların yetiştirilmesini de kahraman öğretmenlere atfetmiştir. Çocukları kahraman öğretmenler yetiştirmeli ki onlar da geleceğin Türk anası olup nice kahramanlar yetiştirsinler. Birçok söylenti islamcı görüşü benimsememesi üzerinedir. Sadece Turancılığı benimseyip Türkçülüğü ele alarak cihatı benimsemez ise nasıl toprak genişletilecek deniliyor Hüseyin Nihal ise milletlerin kendi soylarını yeryüzüne yaymak için istila ve fütühat ( zaferler) yapmak mecburiyetinde olduğu görüşünü benimser. Aynı şekilde islam’a zıt bir açıyla bakıp Tanrı’nın insan algısı dışında yer aldığını dinlerin de insan ürünü olduğunu belirtir.
Hüseyin Nihal’in askerliğe bu denli düşkün olması şaşırtıcı olmasa gerek çünkü askerlik aile içerisine yerleşmiş bir meslektir. Büyükbabası “Hüseyin” deniz erliğinde çarkçı kolalalığına kadar yükselmiş babası “Mehmed Nail” bey ise güvertede binbaşılığa kadar yükselmiştir. Böylelikle böyle bir atmosfer içerisinde bugünkü eserler karşımıza gelmiştir. Sadece bu da değil Hüseyin Nihal Atsız da 1922 yılında askeri tıbbiye’ye girme hakkı kazanmıştır. Mesud Süreyya isimli Arap asıllı mülazımın gereksiz yere istediği selamı vermediği gerekçesiyle 4 Mart 1925’de askeri tıbbiyeden çıkarılmıştır .
Nihal’in dünyası bu kadar karmaşıkken bir de kitabın dünyasına bakalım;
Kitap bir Uygur masalı ile başlıyor. Açığma kün’ün aşkı için kendi feda eden hikayenin sonunda dilinden seni seviyorum kelimesini bile duyamayan Burkay’ın tanrıkut Mete’nin buyruğuna karşı gelip sevdiğine ok atmaması bu sebeple idam edilmesini konu ediniyor. Aslında kitabın ilerleyen kısımlarında selim Pusat karakterinin geçmişteki idam edilen yüzbaşının tezahürü olduğunu görmekteyiz. Selim pusat kendini askerliğe adamış bir yüzbaşıdır. Hayat sadece asker olup, meydan savaşları yapıldığında hakikat değeri taşır onun için. Ancak kralcılığı savunduğu gerekçesiyle vatan haini olarak iftiraya uğrayıp askerlikten çıkarılınca her şey gözünde anlamını kaybetmiş , etrafa ve insanlara nefret dolu gözlerle bakmaya başlamıştır. Roman boyunca selim pusat’ın inişli çıkışlı ruh hallerine şahit olacağız. Kararlı ve iradeli bir er olan selim Pusat güntülü’nün aşkı karşısında iradesine sahip çıkabilecek midir? Arkadaşı şeref’in hatırasına sadık kalmayı başarabilecek midir? Hepsini ustaca psikolojik tahliller ile hafızamıza kazıyacağız. Bu da yeterli olmaz ise kitabın şiirsel tınısına kapılıp yol alacağız . Kesinlikle herkesin ön yargıyı bir kenara bırakıp okuması gereken yazarlardan biri olan Hüseyin Nihal’in eserleri ile tanışması dileğiyle..
·
3 artı 1'leme
·171 görüntüleme
"Rütbeni alabilirler, ordudan kovabilirler ama askerliğini alamazlar. Askerlik rütbe ve elbise değil, ruhtur"
Bir bakımdan hayatın işleyişinin sadece askerlik olduğunu ve öyle olması gerektiğini bu kitapta vurgulayan Hüseyin Nihal ATSIZ bizlere harika bir eser bırakmıştır.
Var Olsun.
Aslı hanım inceleminiz harika tebrik ederim👏👏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.