Gönderi

Ebeveynlerden birinin kaybı bizi kendi savunmasızlığımızla yüzleştirir; eğer anne babamız kendilerini koruyamıyorlarsa bizi kim koruyacaktır? Onlar da gidince mezarla aramızda hiçbir şey bulunmaz. Bunun tersine biz çocuklarımızla mezar arasında engel oluştururuz. Bir meslektaşımın, babasının ölümünden sonraki deneyimi, öğretici bir nitelik taşıyordu. Babasının ölümünü uzun zamandır bekliyordu ve haberi sükûnetle karşılamıştı. Ancak cenaze törenine gitmek üzere uçağa binerken paniğe kapıldı. Oldukça sık seyahate çıkmasına rağmen birdenbire uçağın güvenli bir şekilde kalkış ve iniş yeteneğine olan inancını kaybetmişti - sanki güvenlik kalkanı yok olmuş gibiydi. Eşin kaybı da çoğu kez temel yalnızlık konusunu doğurur; önemli bir insanın kaybı (bazen baskın olanın), insanın, dünyayı iki kişi halinde yaşamak için ne kadar çabalarsak çabalayalım da- yanmamız gereken temel bir yalnızlığın bulunduğunun farkına varmasını sağlar. Hiç kimse kendi ölümünü, birisiyle birlikte ya da birisinin yerine gerçekleştiremez.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.