Bir Mabed İşçisi ise mütefekkir Cemil Meriç’e odaklanmış olduğundan kitapları bu sırada okumanızı tavsiye ederek başlamış olayım.
Peki üç kitaba da konu olan “mabed” neresi? Pek tabi bu mabed, edebiyat. Ancak Cemil Meriç’in bir kanaviçe gibi ördüğü eşsiz hayat yolculuğu sırasında siz bu mabedin birkaç defa değiştiğini hissedebilirsiniz. Çünkü mütercim Cemil Meriç’i okurken bu mabet açıkça
Honore de Balzac’tır. Münekkit Cemil Meriç’i okurken bu mabed lisan ve onun yetkinliğidir. Mütefekkir Cemil Meriç ise mabedini Marksizm fikri üzerine kurmuş olmasına rağmen onu pek de tanımadığı “Osmanlı” tarihinin önünde savunmuştur.
Bu incelemeyi okumadan önce Cemil Meriç kitaplarını okuyanlar için yapacak pek bir şey yok. Onlar, elimizdeki bu seriyi okuduklarında Cemil Meriç okumalarını tekrarlamak zorunda kalabilirler. Cemil Meriç okumayanlar için üç kitaplık bu seri ile başlamak, onun cangılına girdiğinizde sizlere rehber olabilir. Ben üç kitaplık bu seriyi Cemil Meriç’in kitaplarını okumamış olanlara tavsiye ediyorum.
Mabed’in arka planında Cemil Meriç’i böylesine çıplak görmeyi ummuyordum. Onun kılı kırk yaran nazarının hangi yönlere bakarken ifşa, hangi yönlere bakarken edep, hangi yönlere bakarken tenkit içerdiğini bu kitapları okuduktan sonra daha iyi anladım.
Bu üç kitabın içerikleri hakkında geniş bilgi vermek için yerimiz dar olduğundan sadece kitapların eklerinin ve kaynakçasının bile başlı başına değerli olduğunu söylemekle iktifa edeceğiz.
Sayın
Dücane Cündioğlu’na bu değerli incelemeyi mabede kazandırdığı için ne kadar teşekkür etsek azdır. Keyifli okumalar diliyorum.