Bir aşk macerasının ilk anlarında, bu maceranın ebedi olacağına inanmayan bir erkeğin vay haline! Elde ettiği sevgilinin kolları arasındayken, uğursuz bir öngörülüğe kapılarak günün birinde ondan ayrılabileceğini uman kimsenin vay haline! Gönlünün iradesine tâbi olan bir kadının, o anda dokunaklı ve kutsal bir hali vardır. İnsanı doğru yoldan saptıran şeyler zevk, tabiat veya şehvet duygusu değildir; insan toplumun bizi alıştırmış olduğu birtakım hesaplar ve tecrübelerden doğan birtakım düşünceler yüzünden baştan çıkar.