Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ama dinler tarihi çalışmalarım bana insanların tinsel hayvanlar olduğunu öğretti. Gerçekten de homo sapiens'in homo religiosus olduğunu ileri sürmenin geçerliliği var. İnsanlar insan olarak tanındıkları andan itibaren tanrılara tapmaya başlıyorlar; sanat eseri yarattıkları anda dinler yaratıyorlar. Bu yalnız korkunç güçleri yatıştırmak isteğinden kaynaklanmıyor, bu ilk inançlar güzel ama aynı zamanda da korkutucu bu dünyadaki insan deneyiminin ayrılmaz bileşeni olan merak ve gizemi ifade ediyorlar. Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu Öteki bütün insan etkinlikleri gibi din de kötüye kullanılabilir ama daima yaptığımız bir iş gibi görünüyor. Din yalnızca yönlendirici kralların ve rahiplerin başlangıçtaki laik yapısıyla dümen tutup gitmiyor, insanlık için doğal bir yapısı da var. Gerçekte şimdi geçerli olan laiklik tamamıyla yeni bir deneyim, insanlık tarihinde öncesi yok. Ama nasıl işlediğini daha da görmemiz gerekiyor. Bizim Batılı liberal hümanizmimizin bize doğal olarak gelen birşey olmadığı da doğru, şiir ve resimden zevk almamız gibi, onun da geliştirilmesi gerekiyor. Hümanizm kendi başına Tanrısız bir din ve elbette bütün dinler teistik değil. Bizim etik laik ülkümüzün kendi zihne ve yüreğe ilişkin disiplinleri var ve insan yaşamına bir zamanlar daha gelenekçi dinlerin sağladığı nihai anlama inanılması için araçlar veriyor.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.