Osmanlı zamanında bir adam bir hanımın karşısına geçer ve der ki ;
"-Ey Dilber-i Rana! Ey Tesadüf-ü Müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsıldım... Niyetim acizane-i taciz etmek değildir.. Bilakis efkar-i umumiyede ufak bir aile bacası tüttürmektir.. Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet zevc-i izdivacınıza talibim!.."
Hanımın cevabı;
"-O mahrem suratınıza bir Sille-i Osmaniye nakşedersem sekte-i kalpten terk-i hayat edersiniz..."
(*izdivacınız yevm-i mahşere kalır :-)))