Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Masada tek başına kalınca rakısını çabucak bitirdi Selda. Ağlamak geliyordu içinden. Evde olsaydım, diye düşündü, ağlaya ağlaya uyuyakalırdım. İçindeki boşluk sık sık ağlatıyordu Selda’yı. Hayatının nabzı ne kadar düşüktü. Sanki hamurunda bir şey eksik bırakılmış, Selda büyüdüğü, her yıl bir yaş daha aldığı halde, hayatın yakıcı tadının alındığı o tamlığa, o biraz azametli olgunluğa varamamıştı. Yaşadığı yıllara bakıyor ve şu dünya üzerinde kendinden başka herkesin değilse bile bazılarının, hayatta kan ter içinde kalarak derin damarlar kazdığını, kendisininse kumun üzerinde hemen kaybolacak bir iz bırakmakla yetindiğini düşünüyordu. Olmayacak şey olmuş, hayatın bütün risklerini sözde hesaba katan o güvenli aile evinde hüküm süren zihniyetin asla kabul edemeyeceği bir dizi fotoğraf, evin içini en dip noktalarına kadar aydınlatmıştı. Şimdi anne babasının sevgisiyle sarıp sarmalandığını sandığı evin şaşmayan bir saatten, bir içtima alanından, işe yaramayan bir dizi güvenlik uyarısından ibaret olduğunu görüyor; musibetsiz nasihatlerle donanmış kişiliğinin hayatın karşında aciz kaldığını anlıyordu.
Sayfa 208Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.