Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

bu bağdan yine de şikâyetçi değilim. bir tarafım senden kopuk ve güvendeyken öbür tarafım sana düğüm dügüm bağlı, yerden yere çalınıyor ve mahvoluyorken. değilim. çünkü bu ne biliyor musun, içinde yine de yalnız olmadığını bilmenin sevinci. orada benden başka biri daha var, bunu bilmenin. yalan yanlış, çarpık çurpuk, olmaması gereken bile olsa bi bağ kurabilmiş olmanın o tuhaf, hastalıklı sevinci. kafamın içinde hep zikzaklar, çemberler, labirentler çizip duruyorum. hiçbirinin içinden çıkıp da bir kapı çizerek ondan içeri girip kapıyı üstüme örtüp güvende ve iyi hissedemiyorum. yapamıyorum. bu hep böyleydi, her şeyin sırtıma yüklediklerinin altında ezilmenin bedeli. ama bu bir bahane değil, tembelliğime, zayıflığıma bir özür değil. kendime gösterdiğim tüm o anlayış ve merhametin içinde gerçeklik gözlüğünü bir kenara fırlatıp atamıyorum. hayır, atmıyorum. atmamalıyım. ne istedin bunca zaman? yaşamak mı, sevmek mi? yaşarken sevmek. severken yaşamak. çünkü senin için hep ikisi birdi. dokunmak, görmek, yürümek. bu çukurdan çıktığımda bile yalnız etrafında dolaşmaya devam etmemek. kendime bi başka çukur seçebilme özgürlüğü. oraya çiçek ekmek yahut orada boğulmak. ama sonra içinden çıkabilmek, uzaklaşabilmek. verilmedi sana hiçbiri, hiçbir şey. yalnız istemek verildi sana, çok istemek, isterken ağrımak, parçalanmak. sonra istemenin de çürümesi. sana yalnız ağrının, yalnız parçalanmanın kalması. verilmedi evet, sen de almadın. ne iyi. aferin. bir daha, en başa ve en sona. yaşamın ölü cenini
·
430 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.