Hayaller, ceplerinde sırça kırıklarıyla gezdiklerinden, hatıralardan bile daha tehlikeli, hatta vahşiydiler. Olup bitmişle baş etmek, sonuna dek yaşanamadan kalbe saplanan heveslerin sancısıyla cenk etmekten kolaydı. Başlamak bitirmenin yarısıydı, evet ama işte sadece yarısı kadardı. Bizim onunla aramızda, boy vermeyi bekleyen filiz gibi heyecanla titreyen koskoca bir yarım daha vardı. Boynu bükük heveslerin yarım kalmışlığı... Ve yarım kalan her şey sonsuzluğa uzardı.