Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
İdeal bir toplum nasıl olmalıdır? Sorusuna birçok filozof ve siyasetçi farklı cevaplar vermiştir. Biri demiş aristokrasi diğeri demiş oligarşi. Başka biri çıkmış en iyisi teokrasi demiş. Ortaya demokrasi kavramı çıkmış, her insan nasıl aynı değerlendirilebilirmiş? Biri çıkmış eşitlik demiş, eşitlik adalet miymiş? Ama bunları diyenlerin hepsi tüm dünya için sadece tek bir sistemin olduğunu savunmuş. Rousseau hariç. Onu bu kadar önemli kılan da bu zaten. Rousseau Toplum Sözleşmesi kitabında devletin nasıl ortaya çıktığını, devlet ve halkın görevlerini anlatmaktadır. İdeal yönetim biçiminiyse genele vurmaz ve topluma uygun olanı söyler. Her toplum her kültür her insan birbirinden farklı olduğu için, bir yönetim biçimi ancak ve ancak o insanlara, yaşayışlara bakılarak belirlenir demiş ve bunlara yıkılmış devletler üzerinden örnekler vermiştir. Kendisi siyaset felsefesinin en önemli isimlerinden ve eserlerinden biridir. Bu yüzden de mutlaka okunması gerekir. “İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.” “Falan kimse kendini başkalarının efendisi sanır ama, böyle sanması, onlardan daha da köle olmasına engel değildir.” “toplum düzeni bütün öbür hakların temeli olan kutsal bir haktır: Bununla birlikte hiç de doğadan gelme değildir, sözleşmelere dayanmaktadır.” “İlk köleleri köle yapan kaba güçse, onları kölelikte tutan korkaklıkları olmuştur.” “Güçlünün yok olmasıyla ortadan kalkan bir hakka hak diyebilir miyiz?” “Dağınık yaşayan insanların sayıları ne olursa olsun, birbiri ardınca bir kişinin buyruğu altına girdikleri zaman, bence artık ortada bir ulusla başkanı değil, bir efendi ile köleleri vardır.” “Bütün çıkarların anlaştığı bazı noktalar olmasaydı, hiçbir toplum var olmazdı.” “Toplum Sözleşmesi'nin amacı, sözleşmeyi yapanların korunmasıdır.” “Yasayı yapan, onun nasıl yürütülmesi ve yorumlanması gerektiğini daha iyi bilir. Onun için, yürütme gücünü yasama gücüyle birleştiren anayasadan daha iyisi olamaz gibi görünür: Ama aslında hükümeti birçok bakımlardan yetersiz duruma düşüren budur. Çünkü birbirlerinden ayrılmaları gereken şeyler ayrılmamıştır ve kralla egemen halk aynı kişi olunca, adeta hükümetsiz bir hükümet kurmuş olurlar.” “Özel çıkarların kamu işlerini etkilemesinden daha tehlikeli bir şey olamaz.” “İnsanlar gibi ulusların da çoğu yalnız gençliklerinde yumuşak başlıdırlar; yaşlandıkça yola gelmez olurlar.” “Devleti insanlar kurar, insanları da toprak besler. Bu oran şudur öyleyse: Halkın geçinmesine yetecek kadar toprak, toprağın besleyeceği kadar da insan bulunacak. Belli nüfusa sahip halk için en yüksek sınır budur işte: Çünkü toprak gereğinden çok olursa, işleme yükü o ölçüde ağır olur; yarım yamalak ekilir, gereğinden çok da ürün verir; buysa çok geçmeden savunma savaşlarına yol açar: Toprak yeter ölçüde değilse, o zaman devlet eksiğini tamamlamakta komşularının keyfine bağlı kalır ki, bu da çok geçmeden saldırı savaşlarına götürür. Durumu gereği, ticaretle savaştan birini seçmek zorunda olan her ulus, güçsüz bir ulustur aslında; çünkü komşularının keyfine ve olaylara bağılıdır. Ömrü kararsız ve kısadır her zaman. Ya başka ulusları boyunduruğu altına alıp durumunu değiştirir ya da kendisi boyunduruk altına girer. Özgür kalabilmek için ya çok küçük olacak ya da çok büyük, başka yolu yoktur bunun.” “aslında en iyi bir hükümet, bağlı olduğu politik bütünün kusurlarına göre ilişkileri bozulunca, en kötü bir hükümet oluverir.”
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914bin okunma
·
155 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.