Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Belki de vicdanıyla baş başa kalınca, "Namus da neymiş, kan dökülse ne çıkar sanki?" diye sorar kendi kendine. Belki bana itiraz edenler, hasta, kuşkulu tabiatlı olduğumu, ölçüsüz iftira ettiğimi, sayıkladığımı, büyüttüğümü söyleyenler çıkacaktır, öyle olsa keşke. Bu herkesten önce beni memnun ederdi! İsterseniz inanmayın, beni hasta sayın, ama sözlerimi hatırınızda tutun: Söylediklerim onda, hatta yirmide bir bile doğru olsa, bu kadarı bile korkunçtur. Şu bizde kendilerini vuran gençlere bir bakın: Bunu "Orada ne olacak?" gibi Hamlet'vari sorulara kapılmadan, böyle konularla hiç ilgilenmeden yaparlar. Sanki ruhumuzla mezar ötesinde bizi bekleyen konuların zerrece ilgisi yoktur. Şu sefahate, sefahat düşkünlüğümüze bir göz atın. Davamızın bedbaht kahramanı Fyodor Pavloviç Karamazov onların yanında, yeni doğmuş bebek kadar temiz kalır... Hepimiz biliyoruz onu, onca zaman "aramızda yaşadı ne de olsa... Belki bir gün Avrupalı düşünürlerin en sivrilmişleri Rusya'da işlenen suçların psikolojik temelleri üzerine incelemelere girişecekler; değerli bir konudur çünkü. Ama böyle bir inceleme ancak ileride daha uygun, geniş bir zamanda, bugünkü keşmekeş durulmaya yüz tutunca olabilecektir. Ben ve benim gibilerden daha büyük kimseler bunu mutlak bir olgunluk ve tarafsızlık içinde başaracaktır Şimdi biz ya dehşet duyarız ya da dehşet duyar gibi görünürüz, oysa aslında gördükle rimizden sinsi uyuşukluğumuzu gıdıklayan olağanüstü, ür pertici bir heyecan duyar, zevk alırız; ya da küçük çocuklar gibi, korkunç hayallerden kurtulmak için başımızı yastığın altına sokar, kaybolmasını bekleriz, Sonra yeniden oyuna, eğlenceye dalarak unutuveririz bunları... Ama sonunda biz de aklımızı başımıza toplayarak, iç âlemimizi sıkı bir imtihandan geçirmeli, sosyal bünyemizin gerçek durumunu ortaya koymalıyız.
Sayfa 925 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.