ORTA BURJUVAZİ
Orta burjuvazi, ulusal burjuvazi olarak da adlandırılır. Kom- prador büyük burjuvazi ve küçük burjuvazi arasındaki orta taba- kadır. "Ulusalcı sanayileşme" ile ilgilenen şehir ve kasabadaki iş adamlarından oluşmaktadır. Ekonomik çıkarları; kır evi endüstrisi, balıkçılık ve hafif üretimden orta ölçekli pazarlama, ulaştırma işlet- melerine ve yüksek oranda ithal hammaddelere bağımlı olan "ara" sektörlerden oluşmaktadır. Ulusal burjuvazinin üretimleri arasın- da alkol, ayakkabı, deri, puro ve sigaralar, basit tarım araçları, balık ağları, halatlar, hindistan cevizi yağı, un, tekstil, çimento ve beton ürünleri, eğitim materyalleri, kereste, hurda metal ürünleri ve diğer pek çok şey bulunur.
Ulusal burjuvazi, ülkede kapitalist üretim ilişkilerini temsil et- mektedir. Büyük ve stratejik bir şekilde kendi doğrudan yatırımları- na sahip olan emperyalizm tarafından; yerel olarak üretimin kendi malları ile belirlenmesi, gerici hükümetin tüm ekonomi, para, mali- ye politikaları, dış ve iç kredilere yönelik temel politikalar, gümrük kuralları ve düzenlemeleri, vergilendirme ve yerel pazarlama gibi faktörlerle manipüle edilmekte ve büyük ölçüde baskı altına alınmış durumdadırlar. Aynı zamanda, ulusal burjuvaziye mensup olanlar; kredi, hammadde, yakıt, patent ve benzeri sözleşmeler yoluyla emperyalizme çeşitli şekil ve derecelerle bağlı durumdadır.
Feodalizm genel olarak ulusal burjuvaziye köstek olur, ancak aynı zamanda üyelerinin çoğu da toprak ağası sınıfına mensuptur. Bunun nedeni, yatırım projelerinde bankalardan kredi almak için te- minat olarak arazilerine bağlı olmalarıdır. Gerici hükümetle ilişkile- rinde, genellikle rüşvet ve yolsuzluktan şikayet ederler, aynı zamanda bürokrat kapitalistlerin saflarına katılmaya da heveslidirler.
Ulusal burjuvazi, Filipin ekonomisinde ikili bir karaktere sahip- tir. Bu nedenle, demokratik halk devrimine karşı tutarsız bir tavır- ları bulunur. Zayıf bir ekonomik temelleri vardır, bu yüzden siyasi açıdan tutarsızdırlar. Belirli zamanlarda emekçi halkın yanında saf tutararak ABD emperyalizmine ve feodalizme karşı bir dereceye ka- dar devrime katılırlar. Diğer zamanlarda ise karşı-devrimci amaçlar- la büyük burjuvaziye katılırlar. Ulusal burjuvazinin, büyük burjuvazi olma ve sınıf diktatörlüğü altında kapitalist bir devlet kurma tutkusu bulunur. Önde gelen temsilcileri, feodal Japonya'nın Asya'daki kapi- talist dönüşümünü örnek göstermekten hoşlanır ve sık sık bağımsız işletmeleri dev endüstrilerle birleştirmekten bahseder.
Bununla birlikte, orta burjuvazi, belirli zamanlarda ve sınırlı ölçülerde Filipin Devrimi'nin güçlerine katılabilir. Emperyalizmin toptan çöküşe geçtiği ve sosyalizmin dünya çapında zafere doğru ilerlediği bir çağda, orta burjuvazi, bir yandan emperyalist ve feodal baskının yoğunlaşmasından ve diğer yandan devrimci kitlelerin direnişinin yoğunlaşmasından bağımsız kalamayacaktır. Devrim ve karşı-devrim arasında seçim yapmak zorundadırlar. Mevcut durum- da kapitalizmi tam anlamıyla yaymak ya da egemen olmak için pek fazla şansları bulunmamaktadır.
İkili bir karaktere sahip oldukları için, ulusal burjuvazinin bir sol bir de sağ kanadı bulunur. Sol kanat; emperyalist düzen tara- fından ezilmekte, yabancı tekelciler, komprador burjuvazi ve ulusal burjuvazinin üst kesimi ya da sağ kanadın artan kombinasyonları nedeniyle her zaman iflas tehlikesi yaşamaktadır. Durumlarından ötürü, kitlelerin devrim davasına sempati duyarlar. Emperyalizm ve anti-demokratik güçler, sınıfsal çıkarları üzerinde yoğun bir şekilde baskı oluşturduğunda orta kanatları kazanılabilir ve sağ kanada üs- tün gelebilir. Fakat sağ kanat, kitle korkusu ve büyük burjuvaziye yakınlığı nedeniyle karşı-devrim saflarına da kolaylıkla dönebilir. Parti her zaman ulusal burjuvazinin ikili karakterine ilişkin ihtiyatlı bir siyaset izlemelidir.
Sayfa 178Kitabı okudu
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.