Yoksul Köylüler
Yoksul köylüler, tarım işçileriyle birlikte kırsal nüfusun yakla- şık yüzde 75 ila 80'ini oluşturur. Yarı-mülk sahibi köylülerle birlikte, yoksul köylüler yarı-proleter kategorisine dahil edilir. Bir kural ola- rak toprakları yoktur ve feodal beylerin kiracısı olarak hizmet eder- ler. Bazıları bir toprak parçasına sahiptir, ancak geçimleri çoğunlukla kiracı statüsüne bağlı olduğu için bu durum tamamen görmezden gelinebilir. Az sayıda çiftlik aletleri bulunur ve çoğu iş hayvanlarını ancak ödünç alır veya kiralar. Yoksul köylülerin maruz kaldıkları te- mel sömürü şekli, toprağın yarısına veya daha fazlasına eşit olan ara- zi kirasını düzenli olarak ödemeleridir. Tefecilik ve diğer feodal suis- timallere en çok maruz kalanlar yoksul köylülerdir. Birçok durumda, tarımsal giderlerin muhasebesine yönelik toprak ağaları tarafından aldatılırlar. Yoksul köylüler diğer tüm köylü katmanlarından daha fazla mahsul eker, ekinlerle ilgilenir, kümes hayvanı ya da domuz ye- tiştirir, balık avlar, el işleri yapar, inşaat işçisi ya da mevsimlik tarım işçisi olarak emek gücünü satmak zorunda kalırlar. Yoksul köylüler, emek güçlerini yalnızca ara sıra ya da kısmen satan orta köylülerden farklı olarak, belirli ve hatırı sayılır bir süre boyunca emek güçlerini satmak zorunda kalırlar. Yoksul köylülerin, hem geçim kaynakları hem de tarımsal harcamalar için genellikle birikimleri sınırlıdır. Sık- lıkla akraba ve arkadaşlarından yardım alırlar veya mal sahiplerine ve borç verenlere garanti olarak mahsullerini bırakırlar.
Yoksul köylüler ve yarı-mülk sahibi köylülerin ezici çoğun- luğu Filipin Devrimi'nin en büyük itici gücünü oluşturur. Onların esas meselesi toprak meselesidir. Dolayısıyla, demokratik halk dev- riminin de asıl meselesi budur. Bu soruna devrimci çözüm üret- me sürecinde Filipin toplumundaki en büyük güç, yalnızca toprak ağalarını değil, emperyalistleri, komprador büyük burjuvaziyi ve bürokrat kapitalistleri de ezmek için harekete geçmiş bulunmakta- dır. Bunların hepsi köylüleri esaret altında tutmak için uzun süredir çaba sarfediyor. Bu karşı-devrimciler tarafından kabul edilen tüm "toprak reformu" yasaları yarı-sömürge, yarı-feodal toplumda köylü yığınlarının sömürülmesine yönelik düzenlenmiştir.
Köylülük, yani yoksul ve orta köylüler proletaryanın doğal ve en güvenilir müttefikidir ve Filipin Devrimi'nin de ana gücüdür. Köylü- ler, yalnızca proletaryanın önderliğinde kendilerini ezenlerden kur- tulabilir ve Filipin Devrimi'ni yalnızca proletarya zafere taşıyabilir. Proletaryanın devrimci partisi de, yalnızca köylülerin saflarından çok sayıda güçlü silahlı birlik kazanabilir. Demokratik halk devri- mi temelde bir köylü savaşıdır, çünkü ana politik gücü köylülüktür, asıl meselesi toprak meselesidir ve kızıl savaşçıların başlıca kaynağı köylülüktür.
Köylülüğün desteğiyle proletaryanın devrimci partisi ve halk ordusu, Filipin toplumunun eşitsiz gelişiminden tam olarak yarar- lanabilir. Tuzakların bulunduğu kırsal alanlar, Filipin Devrimi'nin düşmanlarını boğmak için geniş bir okyanusa dönüştürülebilir. Devrimci güçlerin şehirlerdeki iktidarı ele geçirmeden önce kar- şı-devrimcileri öncelikle mağlup edeceği yer burasıdır. Karşı-dev- rimcilerin, kuvvetlerini şehirlerdeki ekonomik ve politik güçlerini savunmaya yönelik yoğunlaştırmak, aynı zamanda ana iletişim ve taşımacılık hatlarını korumak dışında bir seçeneği bulunmuyor. Bu duruma bağlı olarak kırsal alan, devrimcilere manevra açısından mümkün olan en geniş alanı sunuyor. Dahası, devrimci hareket yo- ğunlaştıkça, karşı-devrimci saflarda yer alan gruplar arasındaki mü- cadele de daha şiddetli hale geliyor. Bu nedenle, gücü elinde bulunduran fraksiyon diğerlerinin darbe yapmasına karşı tedbir amacıyla kuvvetlerini şehirlerde ve yedek kamplarda bulundurmak zorunda kalıyor.
Proletarya; kırsal alandaki devrimci güçleri mümkün olan en geniş ölçüde seferber etmek için anti-feodal devrimci bir birleşik cephe oluşturmalı, yoksul köylüler, alt-orta köylüler ve tarım işçileri ile en güvenilir müttefikleri olarak birleşmelidir. Bu şekilde tüm orta köylüleri kazanıp, zengin köylüleri etkisiz hale getirerek, toprak ağasıı sınıfını ve diğer yerel zalimleri izole edebilirler.
Sayfa 186Kitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.