İnsanlardan kaçan, uzak ve tenha bir deniz kenarı kasabasına inzivaya çekilen bir adamın bu inziva sürecinde Felipe'ye yazdığı mektuplardan oluşuyor.
Bir süre sonra yalnızlıktan sıkılan karakterimiz kasabadaki Lokal'e gidiyor ve orada bir satranç oyuncusu dikkatini çekiyor. Don Sandalio. Bu satranç oyuncusuna karşı hayranlık duymaya başlayan karakterimiz bu adamla bir şekilde tanışıyor ve hikâye buradan devam ediyor...
Kitabın sonunda ters köşe oldum diyebilirim.
Öyle sandığım her şey, aslında hiç de öyle değilmiş.