Gönderi

Selahaddin Eyyubi, İmadeddin ve Karakuş ile aşk sohbetleri xd
"Aşık olmak, mutsuz olmak mıdır?" "Çoğu zaman efendim." "O hålde mutsuz olmamak için kişi aşktan uzak durmalıdır." "Evet efendim. Kavuşma ihtimali yoksa, aşktan kaçmak en makulüdür. Kişi aşık olunca kafası kesilmiş tavuk gibi kendi ekseninde döner durur; aklı yoktur artık düşünemez, gözleri yoktur göremez, kulakları yoktur işitmez!" Bu sözler diğerlerini güldürdü. "Bir dakika," dedi o esnada Karakuş. İri yüzünde sorgulayan bir ifade vardı. "Bir müddet sonra, bizden çok daha ileri yaşlarda yalnızlıktan şikâyet eden, ömrünce âşık olmamaktan, hatta olamamaktan dolayı acı çekenler gördüm ben. Yaş ilerledikçe aşk artık zayıf bir ihtimal gibi geliyor bana. Bu yüzden de çekilen acı artıyor." "O halde âşık olmak da olmamak da mutsuzluk demek," dedi Yusuf. "İkisi de aynı kapıya çıkıyor. Ne biçim bir ikilem bu böyle?" İbni Şeddad gülüp, "Ne oluyor burada?" diye sordu. "Acı çekmek mutsuzluktur. Aşık olmak ise acının karşıtı olan mutluluk... Bu kadar basit! Neden işi zorlaştırıyorsunuz?" "Aşk acısı kötüdür, mutsuzluktur," diye üsteledi İmadeddin. "Lakin karşılık görüp mutlu olmak da önce yalancı bir mutluluğa, hemen ardından da yeni bir mutsuzluğa kapı aralayabilir. Bu en başta kıskanıçlıktan kaynaklanır. Acı çekmek mutsuzluk veriyor, tamam; işte bu yüzden kişi aşkın verdiği acıyı ve mutsuzluğu dahi sevmeli."
··
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.