Bir ilişkiyi bozabilecek olan sadakatsizlik, şayet ilgili kişiyi aşırı rahata alıştırmış olan hayat düzenini sarsarsa, niyet o olmamasına rağmen iyi sonuçlar doğurabilir o. Varoluşsal bir tehdit anından, ontolojik bir öz düşünüm vesilesi çıkabilir: Nedir benim gerçekliğim, onun karşısındaki duruşum nasıl, olanaklarım nerede, bunların hangilerini gözden kaybetmişim? İnsan, çoktandır söylenerek veya sessizce yakındığı bir olağanlığa dönüşerek sırtında bir yük halini almış olan gerçekliği muhafaza etmeyi ister birdenbire, ya da daha önce görmediği olanakları fark eder. Ne yazık ki, iyi insan için olumlu inşa çalışmasını mümkün kılan, hatta yaşamayı sürdürebilmek için bunu ona neredeyse zorlayan, kötünün yol açtığı tahribattır bazen.