Gönderi

Tutkularının cehenneminden geçmemiş biri, onların hiçbir zaman üstesinden gelemez.
··
294 görüntüleme
Gökhan okurunun profil resmi
Bu alıntı üzerine biraz konuşmak gerekiyor. Jung, tüm akli rahatsızlıkların meşru acıları yaşamamak için gösterilen dirençten kaynaklandığını söylüyor. Bir diğer boyutta şudur, insanın arzu ve güdüleri tatmin edilmelidir. Tatmin edilmedikleri takdirde, bilinçaltına inecek ve uygun zamanda bilnçaltından (bilinçdışı) hortlayacaklardır. Jung'a göre unutmanın mekanizması, hatırlanmayan şeylerin bilinçaltına inmesi şeklinde gerçekleşir. Hatırlanmadığı için de aşmak zordur. Bir analizci olarak Jung; bilinçaltındaki bu tip yarım kalmış şeyleri bilinç düzeyine çıkararak farkındalık oluşturmayı amaçlamıştır. Jung'a göre kendi deyişi ile: "Bir zehrin etkisinden kurtulmak isteniyorsa, o zehir son damlasına kadar içilmelidir"
Bu yorum görüntülenemiyor
Yasemin okurunun profil resmi
Frieda Fordham'ın ''Jung psikolojisinin ana hatları'' kitabında kapsamlı bir inceleme bulabilirsiniz,ilginizden dolayı önermek istedim :)
Esma Dökmener okurunun profil resmi
Arzu ve güdülerin tatmin edilmesi değil sadece, onların varlıklarının kabul edilmesi, o duyguların içinde durulabilmesi iradesi ile ilgili bir durum. Bir insan kötü ve şiddete eğilimliyse, git bu duyguyu sonuna kadar yaşa denilemez. Jung'un kastettiği biraz daha farklı sanki. Tutkuların cehenneminde durmak onu yansıtmak yerine varlığına katlanmak halidir. Kötüysem kötüyümdür, bu duyguyu kabul ettiğimde onu tatmin etmek için şiddet göstermeme gerek kalmaz... Çünkü bu duygunun gerçekliğinin farkında olmak en büyük cehennemdir...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.