Abartılma konusuna katılıyorum fakat kitabın kişisel gelişim kitabı olma yönünde bir temada işlendiğini düşünmüyorum. Kitapları etiketler altında incelemek yerine yazarın perspektifinden bakabilmeyi denersek çok da anlam yüklememek gerektiğini fark edebiliriz bence ☺️
Birçok kişi tarafından sevilen ve de deyimi yerindeyse son zamanlarda popüler olan simyacı, benim de beğenimi kazanmıştır. Kitabı her benimsediğimde bana hem motive hem de zorluklara karşı bir kürek niyetinde yanımda olmuştur. Biçok kişiyi tatmin ettiği halde herkesi tatmin edecek değil. Herkesin dil tadı ayrı olduğundan bana tuzsuz bir yemek gibi görünmedi. İncelemeye attığınız başlık abartı şeklinde görüldüğünü de ekliyeyim.
Eh, olabilir tabii ki. O yemeğin tadı herkesten herkese değişebiliyor zaten. Kendi görüşüme göre abartıldığı için öyle yazmak durumunda kaldım. Görüşünüzü belirttiğiniz için teşekkür ederim, kendi hayatınızdan bir kesit bıraktınız buraya çünkü. Bu değerliydi.
1 sonraki yanıtı göster
Bu zamana kadar yaptığın en iyi ama en iyi inceleme olmuş diyebilirim, yani benim açımdan. Kitap okadar gereksiz abartılmış ki, içinde okuduğum çoğu hikâye hepsi bana tanıdık geldi çünkü okuduğum hikayelerin çoğu değiştirilmiş, en başta anlatılan nergis hikayesi yalan mesela. O hikayenin aslını kaynaklarıyla bılıyorum. Kitabı 14 günde yazmış ama kitap 100 kusur sayfa bir şey ama toplasan kelimeleri 50 sayfa eder. Eleştirine sonuna kadar katılıyorum, tuzsuz pilav gibiydi kitap. Tatsızdı, okumasam da olurdu.
Bi insanın Bi kitabı ne zaman okuduğumda önemlidir Bi lise öğrencisiyle üniversite öğrencisi bu kitaplara aynı tepkiyi vermezler yani sonuç olarak bu kitabı inssn lise zamanlarında okunması gerekiyor yani
Noktası virgülüne katılıyorum yaklaşık 2 3 senedir kitaplığımda bekliyordu yazarın ilk Veronika ölmek istiyor kitabını okumuştum açıkçası çokta beğendim ancak yere göğe konulamayan Simyacı ben de bir şeyleri eksik bıraktı tıpkı söylediğiniz tuzsuz pilav benzetmesi gibi ...
Harika yorumlamışsınız. Okuduğum en ruhsuz kitaplardan biriydi... büyük büyük laflardan gına geldi... sade, yavan, heyecansız... kaç kere bırakmaya niyet ettim. Lakin sonunda bir süpriz vardır diye sabrettim.. sonu mu?..
Eleştirilerinizi çok ağır buldum. Sizin aksinize kitabı oldukça etkileyici bulmuş epey de etkilenmiştim. Hayat bir merdivene benzer ve her aşamada kendi gelişiminiz için ihtiyacınız olan kitap farklı olabilir. Size hitap etmemiş olabilir.Hatta bence kitaptan çok beklenti içine girip hayal kırıklığına uğramış olmanız da muhtemel. Ama bu kitap için bu sözler çok fazla.Kişisel gelişim kitaplarına pek benzediği de söylenemez,kişinin kendini bulmasını daha hikayesel bir dille ve oldukça yalın,akıcı bir üslupla anlatıyor.Ve bu kitabın gerçek tadını almak için şu yaşta bunca kitabı okuduktan sonra değil de daha başlangıç aşamalarında okumalı insan.İnsana okumayı sevdirecek,hayatı sorgulatacak bir kitap o seviyede.Bu yüzden ayrı bir yere koyarım bu kitabı.Popüler olduğu için değil bunu gerçekten hak ettiği için. Kitap gerçekten abartılmıyor.Sizin tat alamamış olmanız kitabın kötü,tatsız,tuzsuz olduğu anlamına gelmez.Hatta daha açık fikrimi belirteyim sizin gibi sağlam bir okurun da bu durumun farkında olmasını beklerdim.Bahsettiğiniz yazarlar muhteşemdir ama belli bir okuma birikimi gerektirler aradığınız kişisel gelişimi sağlamak için.
kendi düşünceleriniz saygı duyuyorum fakat asıl begenilmesinin sebebi o sade diliyle birçok şeyi barındırması anlatması
Bir yemek de sade görünüşüne rağmen lezzeti çok güzel olabilir. Bir bina yada mimari bir eser de pürist çizgisine rağmen içerisinde fazlasıyla ekspresyonist detaylar içerebilir. Dediğim gibi tuzsuz pilav, şekersiz tiramisu.
3 sonraki yanıtı göster
Bende okuduğumda bende neden abartıldığını düşünüyordum ve sadece kendimin bu şekilde düşündüğümü sanıyordum demeki böyle düşünenler de varmış
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.