Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

432 syf.
·
Puan vermedi
Selam arkadaşlar. Hele şükür bitti kitap :) İçinizden "ayyyy ayıp şu kadar günde bitirmiş"diyebilmeniz gayet normal bir de bu kişi bensem pek tabi normal :) İçim sızlıyor şu an ana sayfamda 47 günde okudu yazısı canımı yakıyor. Ama açıklayabilirim. uzun zamandır girmiyordum. Ara ara girip ana sayfadaki paylaşımlara bakmakla yetindim.Uzun bir süredir çok yoğun olduğumdan ötürü daha erken incelemesini yapamadım yoksa aslında kitabı daha önce okumuştum. Okudu yapmak için inceleme yapmayı bekledim. İnceleme yapmazdım normalde ama
Esra Yalciner
Esra Yalciner
Ablacığım kitabın incelemesini yapmamı rica etmişti o istemişti doğal olarak yapmak zorunda hissettim. Burdan sevgilerimi sunuyorum sevgili ablacığım.Sıradaki inceleme Hesna ablama gelsin :) Bu burda yaptığım ilk inceleme. Daha önce niye yapmadım ben de bilmiyorum sanırım yeterli düzeyde edebi üslubumun olmadığını düşündüğümden . Neyse bu incelemeyi sonuna kadar okuyanlara burdan şimdiden kalp emojisi atıyorum ardından öpücük emojisi.Sizi sıkmak istemiyorum içinizden aman be hiç okuyamam şimdi üşeniyorum dediğinizi duyar gibiyim ama okuyun ya ben sizinkileri okuyorum çünkü ayıp çünkü. Neyse çok konuştum tamam sakin. Karşımızda Yalom'un muhteşem bir kitabı daha. İrvin Yalom kimdir ondan bahsetmek istiyorum önce. Kendisinin mesleki olarak tek sıfatı yok.Psikiyatrist, psikolog, bilim insanı, eğitmen ve roman yazarı. Rus asıllı Yahudi bir aileden gelen Yalom ailesi ile Amerika'ya göç etmiş ve binbir zorluğa rağmen yılmadan kendini eğitime,okumaya, araştırmaya adamış insan . Yazarın kendi alanı psikoloji iken Felsefe ile de ilgilenmiş ve romanlarında yer vermiş. Bu kitabında da dahi filozof Arthur Schopenhauer'i temel malzemesi olarak kullanmış bulunmakta. Kitaba gelecek olursak; kitabın temel muhtevasını grup terapisi oluşturuyor. Ve Temel konu "Ölüm korkusu nasıl yenilir?" olarak kendini gösteriyor. Yakın zamanda öleceğinizi bilseniz napardınız? Ölümden niye korkuyoruz? Ölüm ne tür bir olaydır? Varolmanın mucizesi nedir? Hayatın temel anlamı nedir? Nasıl mutlu olunur? Vs. Tarzındaki sorular Arthur'un felsefesiyle cevaplanıp açıklanmış. Kitap grup terapisini anlattığı için her karakter basat durumda fakat ortak konu "Arthur Schopenhauer ve tedavisi". Arthur'u öğretmen olarak edinen onun sayesinde iyileştiğini söyleyen karakter Philip'in gizemli arkadaşı. Ve adamımız Arthur Schopenhauer...İnsansevmez,pesimist, hayatı acı çekmek, ölümü kurtuluş olarak gören ilginç bir dahi.Arthur, Freud 19.yy'ın ortasında​bir çocukken psikianalilitiğin önemli noktalarına çoktan değinmişti.Birçok pasajında bilinçaltı,ilkel süreç, id, bastırma, kendini aldatma vs. gibi psikolojinin mihenk taşlarını ele almış.O hayata aynı zamanda psikolog gözüyle bakıyordu. Hayata dair tespitleri, insan ilişkileri hakkındaki korkusuz yorumları, ahlâkî adlandırmadaki dürüstlüğü onu farklı kılan etkenler. Freud'u rüya kuramı, bilinçaltı ve bastırma mekanizması konusunda etkilemiş olması psikolojinin temelini atmış olduğu gerçeğini yansıtıyor.(bkz.Bryan Mogee, Philosophy of Schopenhauer). Schopenhauer olmasaydı Freud olmazdı bir de burdan yak saygılarımla. Arthur bütün hayatı boyunca gerçek bir insan aradığındam ama sert, sefil, bedbaht, sınırlı zekalılar, kötü kalpliler ve kötü huylular dışında kimseyi bulamadığını söylüyor.(Goethe hariç). Schopenhauer hakkında ilgimi çeken okadar çok şey oldu ki hepsini buraya yazmam absürt olur zaten çok uzun olur siz de okumazsınız :). Yalnız öğrendiğim bazı özellikleri onun kitaplarını bir an önce okumamaya feci istek uyandırdı. -Beslediği kanişi Atman'a yaramazlık yaptığı zaman seni insan diye azarlaması. -Kadınlar hakkında onlara çok düskündüm beni Bir kabul etselerdi diye atıfta bulunması. -Yemeğini yalnız yiyebilmek için restoranda iki kişilik yer ücreti ödemesi. -Ölürken bile cesedinin 5 gün morgda kalıp sonra gömülmesini vasiyet etmesi. Bu liste uzar ama neyse . Kitabın karakterlerine gelecek olursak Başat karakter Julius 60'larında ve San Francisco'nun en iyi terapisti. Kansere yakalanıp ömrünün az kaldığını öğrenince geçmişteki başarısızlığı olan hastası Philip'i hatırlar. Onu tekrar bulur ve terapi grubuna kataf. Olaylar zinciri Philip'in gruba katılması ile başlıyor. Yalom ilk grup terapisi özelliği taşıyan bu romanında kişiler arası ilişkiyi,varoluşçuluğu Felsefenin derinliklerini, psikolojik öğeleri okadar iyi açıklıyor ki üslubuna hayran olmamak elde değil ben kendi şahsıma ona kefilim okuyup beğenmeyen gelsin çıkışta görüşürüz. :). Evet bazıları gibi kitap beni ışınladı yok öldürdü diriltti yok Dağları delmeme sebep oldu (heee bizim köyün altından da okyanus geçiyordu) demem ama beni cidden çok etkiledi hatta birçok yerini not ettim ders aldım bir yerinde ağladım desem kendimi ifşa etmiş olabilirim :) Ama süpersin Yalom'cum insan ilişkileri ancak bu kadar güzel anlatılabilir reverans ediyor önünde şapkamı çıkarıyorum. Arthur Schopenhauer için üzüldüm çok.Keske yalnız olmasaymış ne bileyim hep sevgiden mahrum kalmış. Ama başkalarını da mahrum da bırakmış. Onun adına üzüldüğümü beyan ederken " insanları tanıdığımdan beri hayvanları severim"sözüne yürekten katılıyorum. Seni seviyorum Arthur sen​ kimseyi sevmesen de... Elim yoruldu, papatya çayım soğudu. Umarım okuduktan sonra kitabı okuma isteği uyandırabilmişimdir.Ama cidden​ bir okuyun valla bak ben çok sevdim çünkü :). Sozlerime son verirken Arthur'cuğumun beni etkileyen bir pasajına yer vermek istiyorum​. "Hayat bir parça nakış işlemesine benzetilebilir.Hayatın yarısında işlemenin ön tarafını görürüz, ikinci yarısında ise tersini.İkincisi okadar güzel değildir ama daha öğreticidir. Çünkü iplerin birbirine nasıl bağlandığını görmemizi sağlar."(Sizce de muhteşem bir tespit degil mı) İyi okumalar, hepinizi seviyorum.. :))
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 20053,303 okunma
··
803 görüntüleme
Hᥱsᥒᥲ Hypatia okurunun profil resmi
Ellerine sağlık canım benim. Ne kadar sürede okuduğumuzun önemi yok. Ne anladığımızın ne sindirdiğimizin önemi var. Samimi incelemen için öpüyorum seni. Kitaba gelecek olursak, merak uyandırdın. Zaten Schopenhauer deyince akan sular duruyor. Bir durup kalıyorum. Okunacaklar arasına alacağım ama ne zaman sıra gelir bilmiyorum. Malum vizeler finaller baş belası:) Seviliyorsun, incelemelerin devamı gelsin lütfen <3
Diotima okurunun profil resmi
Tamam bundan sonra inceleme yapcam okuduğumda.Arthur 'u az da olsa tanımış oldum ve çok ilgimi çekti ben de onun kitaplarını listeme ekledim. Teşekkür ederim ablacım guzel yorumun için.Sinav derdi ben de se var şu an seni anlıyorum, Seni seviyorum :))
sır okurunun profil resmi
Edebî üslûb (her ne kadar tarafınızca aksi halde olduğu düşünülse de) gayet yerinde ve kendini okutan bir inceleme... Teşekkürler kıymetli notlar için...
Diotima okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim değerli yorumunuz için :)
2 sonraki yanıtı göster
Sisyphos okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş şimdi birlikte okuduğum o kadar çok kitap varken buna da başlamam gerekecek :)
Diotima okurunun profil resmi
Ayyy yaa çok seviniyorum siz böyle deyince. Lütfen oku olur mu ? Eminim sen de begeneceksin. Teşekkür ederim bu arada :)
7 sonraki yanıtı göster
Hᥱsᥒᥲ Hypatia okurunun profil resmi
O zaman ne yapiciiiz ders çalişiciiz:D Aralara kitap sıkıştırırız yine. Artur okunmalı bence de... Benim de okumam lazım.
Diotima okurunun profil resmi
Sıradaki şarkı vize haftası öğrencilerine gelsin ozaman. İyi çalışmalar ablacim :))
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.