Peşinen söyleyeyim bu seferki bir inceleme yazısından daha çok bir itiraf yazısı olacak. Kitabın konusu;15 yaşındaki kızını bir trafik kazasında kaybeden bir annenin o zamandan beri hissettikleri ve bununla nasıl başa çıktığı. Birçok insana çerez dedirtecek türden bir kitap. Neredeyse hiçbir edebi değeri yok. Ancak ben okurken müthiş zorlandım. Son 50 sayfası hariç ağlamadan okuyamadım. Her sayfada kapadım ağladım. Sakinleşince okumaya devam ettim.
Canım ablam,biliyorum bu yazıyı hiçbir zaman göremeyeceksin ki görme de zaten. O zor zamanında yeterince yanında olamadığım için çok özür dilerim. Sen kendini rahatlatamamışken henüz sık sık arayıp sana kucaklandığını hissettiremediğim için binlerce kez özür dilerim. Senin acının büyüklüğünü düşünmeden kendim o acıda boğulduğum için üzgünüm. Oysa önceliğimiz sen olmalıydın. Uzuuuuun süre sonra artık konuşabildiğimiz zamanlarda saçmaladığımı bu kitapla fark ettim,çok ama çok özür dilerim. Biliyorum ki acın hala taze,zaman asla ama asla yaraları iyileştirmiyor sadece üstünü tozla kaplatıyor. Ve bizim cennet kuşumuz Erva;seni hep sevdim hala seviyorum ve seni çok özlüyorum. Burnumda tüten kokun hiç eksik olmasın. Nolur,çocuklarımızın ebeveynlerimizin değerini onlar hayattayken bilelim. Sonra böylesi acılarla pişmanlıklarla dolmayalım. Kitapla kalın.