Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

284 syf.
9/10 puan verdi
Birbiri ile bağlantılı ve birbirlerinin hayatlarını etkileyen, ayrı çevrelerde yaşayan, bir araya gelme olasılıkları bulunmayan değişik sosyal katmanlara ait insanları ortak bir kaderde buluşturarak, toplumun kendi kendisiyle ve yakın tarihiyle yüzleşmesini sağlayan Leyla’nın Evi, klasik bir Zülfü Livaneli romanı. Okuyucuyu sıkmayan dili, sürükleyici hikayesi, verdiği mesajlarla okunmaya değer bir roman; hatta yayınlanmasından sonra tiyatroya da uyarlanan, bu alanda da izleyicilerin çok beğendiği bir tiyatro eseri. Roman, bir paşa torunu olan Osmanlı soylusu Leyla Hanım'ın yıllardır doğup büyüdüğü yalıdan dışarı atılmasıyla başlar. Elinde tapusu olmasına rağmen çocukluğundan beri yaşadığı evinden neden atıldığını anlayamayan Leyla Hanım, bavulu ile yalının önünde oturarak adalet beklemeye başlar; fakat imdadına kimse yetişemez. Gururlu bir kişiliğe sahip olan Leyla Hanım çevreden gelen yardımları da elinin tersiyle iter. Gazeteci olmak için çabalayan Yusuf ise, haberi duyunca hemen yalının oraya gider ve çocukluğundan tanıdığı ve çok sevdiği Leyla Hanım'a yardım etmeye çalışır. Kimseden yardım kabul etmeyen Leyla Hanım’ı en sonunda Cihangir’deki evine getirmeye ikna eder. Fakat Leyla Hanım’ı Cihangir'deki bu evde de istemeyen biri vardır. O da Yusuf’un kız arkadaşı olan, gerçek adı Rukiye olan; fakat asi kişiliği yüzünden Roxy adını kullanan sevgilisi... Bu aşamadan sonra romanın ana kahramanları arasında birbirini tanıma ve yakınlaşma başlayarak adeta bir kenetlenme oluşur ve birbirlerinin hayatlarına dokunmaya başlarlar. Romanı güzel kılan en önemli nokta da zaten budur. Bambaşka hayatlara sahip insanların dahi oturup konuşacak, birbirlerine yardım edecek, hatta birbirlerini yönlendirecek konuları olduğunu roman gözler önüne serer. Romanı okuyan herkes gibi ben de Leyla Hanım'ın hikayesini öğrenirken duygu sarsıntıları yaşadım. Yukarıda da bahsettiğim gibi klasik bir Zülfü Livaneli romanı olan bu kitapta karakterlerin hayatları ve yaşantıları müthiş bir çıplaklıkla okuyucunun önüne konularak okuyucuyu kalpten sarsmak hedeflenmiştir. Hele kitabın sonunda yer alan Leyla Hanım'ın mektubunu okurken gözlerimden gelen yaşı durdurmak benim için mümkün olmamıştı. İçerikle ilgili net bilgiler vermekten kaçınsam da roman duygu yüklü bir roman olduğu için beni en çok etkileyen bölümü sizlerle paylaşmaktan çekinmiyorum. İçerikle ilgili hiçbir bilgi öğrenmek istemeyen okuyucuların bu paragrafın devamını okumaması gerekiyor... Leyla Hanım, bir Osmanlı soylusu olmasının yanında babası bir İngiliz subayıdır ve Leyla Hanım evlilik dışı bir ilişkinin meyvesidir. Bu durum ailesi için utanç vericidir. Romanın içerisinde Leyla Hanım'ın annesi ve babasıyla ilgili olan bilgileri öğrenmesi neticesinde, bütün hayatı boyunca yalnız kalmasına sebebiyet veren annesine ve babasına yine de kalbinde kızgınlık taşıyamamaktadır. Kitabın sonunda yazdığı mektupta da bu konuya yer veren Leyla Hanım kalbinin güzelliği ile gözlerimden yaşlar akmasına sebep olmuştur. O cümleler ile yazımı sonlandırıyorum: ''Onlar, bu bahçede, bu yalıda, bu küçük evde yaşayan iyi niyetli insanlardı. Hepsi birbirini çok sevdi ama annem ve babamın karşı konulamaz aşkı olayları çığırından çıkardı, ailenin başına gelen felaketlerin başlangıcı oldu. Buna rağmen o genç kızı ve o genç subayı suçlamak içimden gelmiyor. Ölümü göze alacak kadar aşık olmalarında yüreğe dokunan bir yan var. Sizin zamanınıza gelinceye kadar aşk kelimesi aynı anlamı koruyacak mı bilmiyorum ama onların bu duygusuna saygı duymak gerektiğini düşünüyorum.''
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,3bin okunma
··
746 görüntüleme
Nur Önder okurunun profil resmi
Kitaba yeni başladım, tafsiyenize uyarak yorumunuzun tamamını okumuyorum..LİVANELİ'NİN okuduğum diğer iki romanı gibi bunu da beğeneceğimi düşünüyorum..
Semih Doğan okurunun profil resmi
Beğeneceğinizi umuyorum. Gerçekten sıcak bir anlatımı var Livaneli’nin. İyi okumalar :)
Meltek okurunun profil resmi
Tüm Livaneli romanlarını çok severim fakat nedendir bilmem bu romanın bendeki yeri çok farklı. Çok iyi geldi yeniden hatırlamak, teşekkür ederim. İnceleme de çok güzel olmuş, ellerinize sağlık
Semih Doğan okurunun profil resmi
Benim için de yeri farklı. Kitabın Yeşilçam filmi tadı verdiğini düşünüyorum. Belki de bu yüzden seviyoruz :) Ayrıca çok kibarsınız, teşekkür ederim... Sevdiğim bir kitap olduğu için incelememde biraz daha fazla özen göstermiş olabilirim.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.