Bir ilk roman Barış Makinesi. Farklı ülkelerden birkaç insanın barış makinesi yapmak için kesişen yollarından bahsediyor. II. Abdülhamit dönemi Osmanlı'sında ve Avrupa'da geçiyor.
Üslubundaki ufak iğnelemeler ve mizahlar hoşuma gitti. Konunun anlatımında hafiften kendini hissettiren büyüsellik ise konuyu yavanlıktan kurtaran aynı zamanda da özgünlük katan bir yön.
Betimlemelerde kullanılan benzetmeleri bazen aşırı buldum. Art arda birkaç benzetmeyle karşılaşınca hikayeden kopup benzetmelere anlam vermeye kayıyor aklı insanın.
Velhasıl kelam güzel bir kitaptı, birkaç eser sonra yazara dair bir şeyler hikayeleriyle birlikte daha net oturacaktır.