Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

116 syf.
·
Puan vermedi
Yalçın Tosun'un 2011 yılında çıkan kitabı. Kitabı okuduktan sonra dedim ki: "Yalçın Tosun tarzı bir yalnızlık var arkadaş." Hakikaten var. Bunu en iyi Onat'ın Odası ve Beyaz Sabun öykülerinde anlıyoruz aslında. Dışarıdan gelen sesleri dinleyerek karanlık odalarda kendiyle baş başa kalan, bir şekilde kafasında sorularla huzursuz bir şekilde uyuyakalan ya da bu huzursuzlukla asla uyuyamayan karakter yalnızlığı. Kitabın en beğendiğim öyküsü Madam Marini'nin Tamamlanmış Bir Resmi oldu. Karakter çizimi o kadar başarılıydı ki sanki bir bölüm dizi izlemiş gibi hissettim. Malik'i anlatmaya başladığı andan itibaren gözümde de direkt Ayta Sözeri canlandı. Hatta üzerinden iki hafta falan geçmiş olmasına rağmen aklıma Malik'in Marini'nin peşinden "kıız allah seni ne yapmasın!" diye koşuşu geliyor. Gülümsüyorum. Canım Malik diye sarılasım geliyor. Bir de diğer kitaplarında bu hisse çok kapılmadım ama bu kitaptaki öykülerin son paragraflarını hep bir taciz ya da istismar beklentisi ile okudum. Ama umrumda mı? Asla. Hep yazsın Yalçın Tosun.
Peruk Gibi Hüzünlü
Peruk Gibi HüzünlüYalçın Tosun · Yapı Kredi Yayınları · 2018847 okunma
·
66 görüntüleme
Barbaros okurunun profil resmi
Bu incelemenin aynısını Ekşisözlük’te kirlangicyuvasındakikadin kullanıcısı yapmış. Sizsiniz sanırım?
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.