Bu kitap şairin okuduğum 4. kitabı ve ilk kez güldürdü beni önsözde yazdıklarıyla
Hani öldükten sonra birileri şairin hiç yayınlanmamış şiirlerini bulup yayımlar ya işte belki ben ölünce kimse bulup böyle bir kitabı çıkartmaz diye düşündüğünden yaşarken kendisi çıkartmış bu kitabı. Şiirler güzel. Kitabın son bölümlerindeki yazılar çok daha güzel. Buradan gerisi boş bir yazı olsun şaire son bölümlere ithaf. Nasılsa kendisi okuyamayacak. Siz de okumayın.
Evet yalnızsın. Ölüm dahil bir sürü düşmanın var. Ama sen yalnız değilim dedin. Yürüdüğün yolların, geçtiğin yerleri belli olsun diye mayınlar ekmişsin her yerine yalnızlığına eşlik etsinler diye.
O gün sokağa çıktığında alnına gökyüzü değmiş. Kahvede oturup denize karşı sigara icmişsin. Karşındaki oğlan çocuğu balık tutmaya çalışıyordu. Artık şiir yazmayı da bırakmışsın. Yazmayı bırakmasaydın eğer o çelimsiz çocuğa da bir şiir yazardın elbette.
Peki niye yoruldun bu kadar. Dünyanın bu haline şaşırıp şairlik yeteneğini mi yitirdin yoksa. Hadi git yine yat toprağa yüzükoyun. Belki bir dize gelir aklına.
Yine denize bırak tüm kitapları. Dağılsın ve dans etsin sayfalar sularında. Kitap adlardan soyunup, dünyayı giyin.
Yazdığın her sözcüğe eşlik etsin yağmur damlaları. İki gece arasında kalsın yine o öksüz gün ışığı.
Sonra bağışla kendini. Ayaklarını sal denize. Özlediğin ne varsa yap işte. Nazım'ı Moskova'dan getirtmişsin gibi sevin. Radyoda yüreğini titreten o şarkıyı dinle.
Kalbinin üzerine bir mutluluk tuttur çengelli iğne ile ve çocuklugum,
ben buradayım diye haykır sevgili Ahmet Erhan