MILLER-UREY.
Tanrım... Nereden geliyoruz?
Kimyager Stanley Miller ile Harold Urey bu soruyu cevaplamak için 1950'lerde efsanevi bir bilimsel deney yapmıştı. Başladıkları yürekli deney başarısız olmuş,ama çabaları dünya çapında övgü bulmuştu. O günden beri bu deney Miller-Urey ismiyle anılıyordu. Langdon lisedeki biyoloji dersinde bu iki bilim insanının dünyanın başlangıcındaki koşulları yeniden oluşturmaya çalıştığını öğrendiğinde büyülenmişti. Dünya,kaynayan kimyasallarla dolu,cansız bir okyanusla kaplıydı.
İlksel çorba.
Miller ile Urey,denizlerde ve atmosferde başlangıçta var olan kimyasalları -su,metan,amonyak ve hidrojeni- tüpün içine koyduktan sonra kaynayan deniz suyu etkisini yaratmak için karışımı ısıtmıştı. Daha sonra yıldırımı taklit ederek elektrik vermişlerdi. Ve en sonunda,tıpkı gezegendeki okyanusların soğuması gibi karışımı soğumaya bırakmışlardı. Casur ve basit bir amaçları vardı: Cansız ilkel denizde hayatı başlatmak. Langdon,sadece bilimden faydalanarak "Yaratılış'ı" başlatmak istediler,diye düşündü. Miller ile Urey,kimyasal açıdan zengin karışımda primitif mikroorganizmalar oluşabileceği ümidiyle karışımı inceledi. Daha önce görülmemiş bir abiyogenez sürecinin,yani cansızdan canlı oluşmasının beklentisi içindeydiler. Ne yazık ki cansız maddeden "hayat" yaratma girişimleri başarısız olmuştu. Deneyden geriye ellerinde yaşam yerine,günümüzde San Diego'daki California Üniversitesi'nin karanlık dolaplarında bekleyen cam tüpler kalmıştı. Yaratılış teorisini savunanlar Miller-Urey deneyinin başarısızlığından bahsederken hâlâ,yeryüzünde Tanrı'nın yardımı olmaksızın hayatın başlayamayacağına dair bilimsel kanıt bulduğunu söylüyorlardı.