Sürekli sevginin yüceliğinden bahsedip dururum. Şu bedava olan "sevgi". Bedava demesem anlamıyor insanlar. Çünküsünü hepimiz biliyoruz. Kaçımız karşılıksız, beklentisiz, çıkarsız ve kalben bir insana sevgi gösteriyoruz. Bırakın insanı bize zararı olmayan hatta belki fayda gösteren hayvan dediğimiz canlılara zarar veriyoruz sözde insanlığımızla. Demagoji yapmak için yazmıyorum sadece düşünmenizi sağlayacak bir kıvılcım olsun istiyorum.
Bedava yahu bir selam vermek , bugün çok şık olmuşsun demek, gösterdiği (ufak bile olsa) başarısında tebrik etmek, bir çocuğun başını okşamak, birinin elini tutmak, sarılmak bedava üstelik mutlu edip mutlu da olabiliyorsun. Ama zordur bir baba için kızının başını okşamak ya da bir anne için çocuğuyla ilgilenmek çünkü kolayı var baba hesaba para yatırır. Anne önüne yemeğini koyar. Bitti gitti. Bu çocuğun hisleri yok zaten duygusuz. Kaçımız sorumluluklarımızın farkındayız ki ... Burda sadece anne babaları sorumlu tutmak istemiyorum ama ilk etkileşim anne baba ile oluyor genellikle.
Eroinman bir kızın yaşadıklarını kendi kaleminden okuyoruz bu kitapta. Madde bağımlılığı -madde her ne olursa olsun- çok zor. Bunu Kanat Güner hissedebileceğiniz şekilde anlatıyor eğer bir nebze empati kurmayı biliyorsanız onunla beraber krize de giriyorsunuz, madde için para da arıyorsunuz, sevgilisine de kızıyorsunuz, düşünüyorsunuz da.
Eminim bu kitabı abarttığımı düşünen bir eroinmandan ne ders çıkarılır kızın kendine hayrı yok bize mi olacak diyen insanlar olacaktır. Ama insanlar anne karnında madde bağımlısı olarak doğmuyor ve bir insanın madde bağımlısı olmasında bulunduğu çevre ve toplum da etkili olabiliyor ve ben de dahil toplumun birer üyesiyiz ve belki de bir davranışımızdan dolayı istemeden de olsa birilerini kötü etkiledik maddeye başlamalarına bir sebep de biz olduk. Kim bilir ...
Kanat Güner bir yazar değildi madde bağımlılığı yüzünden okulunu bile bitiremeyen (Tıp Öğrencisi) biriydi. Onun gibi zeki ama enerjisini doğru yönde kullanamayan aile desteğinden uzak bir çok insan var biliyorum Kanat Güner bunlardan sadece biri ama biz bu kitapta sadece Kanat Güner'in yaşamını okumuyoruz onun gibi binlercesini görüyoruz. Kendisinin de deyimiyle bizim yaklaşmaya bile korktuğumuz çoğu şeyi yaşayarak deneyimlemiş ve yazmış.
Kitap beni baya sarstı açıkçası. Sisteme, anneye, babaya, evliliğe güzel eleştiriler iliştirmiş Kanat Güner.
Krizden kafasını duvarlara vurduğunda, damar yolu aramaktan kolları morardığında, sevgisizlikle cezalandırıldığında ve cinsel obje olarak görüldüğünde empati kurdum bir süreliğine kendimi Kanat Güner'in yerine koydum bir insan nasıl dayanabiliyor falan diye düşündüm. Dayanılacak gibi değil ama insanı öldürmeyen her darbe biraz daha güçlendiriyor. Klişe ama öyle...
Kitabı çok beğendim çok edebi, süslü cümleler yok ama doğallığında doğrudan bir anlatım var. Keşke çok içmeseymiş de yazsaymış dedim.
Keyifli okumalar ...