Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

456 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
“Kemal’ciğim, Çok şükür mektubun geldi. Az daha telgraf çekiyordum. Hastalandın diye düşündüm. Sinirlendim. Üzüldüm. Bilirsin ya, Çankırı’da da Piraye’den mektup gelmeyince ne hale girerdim. Bugün o haldeydim ve Piraye de: “Şimdi bana neden öyle ikide bir telgraf çekermişsin anlıyorum,” dedi. Yukarda bir örneğini verdiğim mektup, ünlü bir Türk şairinin, ünlü bir Türk romancısına yazdığı eşsiz satırlardır. Nazım Hikmet gibi değerli bir şahsiyetin neden 18 yılını hapishanelerde 12 yılını da sürgünde geçirdiğini anlamak gerçekten zor geliyor. Türk milleti adına bir utanç vesilesidir. 1930'lu ve !940'lı yıllarda ki Türkiye'nin sosyoekonomik durumunu da gözler önüne sermesiyle de ayrı bir öneme sahip. Maddi imkansızlıklar, düşünce özgürlüğünün olmayışı, sürgünler vs. Kitaba ilk başladığımda Piraye ile Nazım'ın arası gayet iyi ve sıcaktı. Yıllar geçtikçe aralarında bir soğukluk sezmeye başladım. Sonra ayrıldılar sanıyorum. Cezaevinde yaşayan insanların psikolojik tahlillerini bilseydi Piraye belki daha çok şans verebilirdi. Ketum yapısı sebebiyle Nazım'ı bir kalemde sildi. Bu kitabı uzun yıllar unutmayacağım bir başyapıt olarak kütüphanemde saklayacağım. Yıllarını dört duvar arasında geçiren insanların yaşama sevinçlerini ve hayat ile giriştikleri büyük mücadeleyi takdirle okudum. Çok büyük ve değerli üstad Nazım Hikmet sizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar
Kemal Tahir'e Mapushaneden MektuplarNazım Hikmet Ran · İthaki Yayınları · 2016260 okunma
··
285 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.