Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

198 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Anadolu Öğretmen Lisesi mezunuyum. ÖSS adlı sınavda puanım yüksek gelmeseydi, büyük ihtimalle de öğretmen olacaktım. Aslında karakterime ve hayata bakış tarzıma oldukça uygun bir meslekti öğretmenlik. Her şeyden önce kutsal meslektir. Toplum önderi olarak görürler bizde öğretmenleri. Çünkü öğretmen dediğin hem doktordur, hem avukattır hem de mühendistir. Hele ki köylerde öğretmenlik yapanlar, başbakandan da üstün bir konumdadır. Ekmeği, yağı, sütü köylü tarafından karşılıksızca verilir. Yeter ki bir kelime öğretsin, köylü her şeyini vermeye razıdır ona. Böylesine saygıdeğer bir meslektir öğretmenlik... Hakkari'nin bir köyünde öğretmenlik yapan bir adamın yaşadıklarını anlatıyor kitap. Hem de yalnızca bir mevsimde yaşadıklarını. O mevsim de kış mevsimi... Hakkari'de veya doğuda bir ilde kışların sert geçtiğini, bitki örtüsünün 6 ay boyunca "kar" olduğunu eminim hepiniz tahmin ediyorsunuzdur... Bu kitapla tanışmam ise,
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
'ün #24769932 incelemesi ile gerçekleşti. Yazdıklarından etkilendim ve kitabı araştırdım. Nitekim bugün itibarıyla kitabı okumuş durumdayım ve Oğuz'a teşekkür ederim böyle içten bir kitapla tanışmama vesile olduğu için. Dedim ya, öğretmen lisesi mezunuyum. Bu sebeple, çok fazla öğretmen arkadaşım var. Hem de en yakın arkadaşlarımın çoğu öğretmen. Belki hiçbiri Hakkari'de öğretmenlik yapmadı; ama tam 5 arkadaşım, tesadüf budur ki, Şırnak'ta doğu görevlerini tamamladılar. Yapmış oldukları iş gerçekten saygı duyulması gereken bir işti. Çünkü hiç kimse üniversiteden mezun olduktan sonra 4 sene boyunca Şırnak'ta veya Hakkari'de öğretmenlik yapmayı hayal etmez. Ama hiçbiri gitmem demedi. Gittiler ve görevlerini yapıp geldiler. Şimdi hepsi ülkemizin batısında, Şırnak'a veya Hakkari'ye nispeten daha kolay koşulların olduğu yerlerde görevlerini sürdürüyorlar. Arkadaşlarım doğuda öğretmenlik yaparken zorlu koşullarla ve cehaletle büyük mücadele içine girdiklerini her seferinde anlatıyorlardı. Her seferinde de onları can kulağıyla dinledim geldiklerinde. Birçok defa okullarına yapılacak yardımlara el ayak oldum. Kütüphanelerine kitap yardımında bulundum. Hepsinin de helali hoş olsun. Bir çocuğun bile eğitimine ve hayatına katkı sağlamayı başarabildiysem ne mutlu bana. Bizim bu yaptıklarımız ve naçizane katkılarımız, inanın o öğretmenlerin verdiği emek karşısında bir hiçtir. Gerçekten de kutsal bir meslek icra ediyorlar. Elleri öpülesi insanlar... Düşünüyorum da ilkokul öğretmenim benimle bu kadar alakadar olup bana güvenmeseydi belki de şimdi daha farklı bir konumda olacaktım. Bu sebeple vefamı ona her zaman göstermeye çalışıyorum. Keşke öğretmen olsaydım diyorum şimdilerde. 18 yaşında bir insanı meslek seçmek zorunda bırakan eğitim sistemimize kırgınım... Kitaba dönecek olursak, Hakkari'de sadece bir kış mevsiminde öğretmenlik yapan birinin yaşadığı zorlukları ve Hakkari'nin, amiyane tabirle, üvey evlat oluşunu anlatıyor Ferit Edgü. Son derece çarpıcı yorumları ve betimlemeleri var. Bir öğretmen olarak köye giden isimsiz kahramanımız, köye ayak basar basmaz bir çocuğun ölümüyle karşılaşıyor. Öğretmenimizin konuştuğu dili köylüler anlamıyor, köylülerin konuştuğu dili ise öğretmenimiz anlamıyor. Zorluklar ilk dakikadan itibaren baş gösteriyor. İkinci gününde, İçi örümcek ağlarıyla dolu, tahtasız ve sırasız bir okul teslim ediliyor öğretmenimize. Hemen kara tahtayı yapıyor çocuklarla birlikte ve sıraları bir marangoz gibi paslı çiviler yardımıyla oturulacak vaziyete getirerek dersine başlıyor. Ne zaman bir zorlukla karşılaşsa ve yardım talebinde bulunsa, yardım talepleri geri çevriliyor. "Ne yaparsınız, devletimiz her yere elini uzatamıyor," diyorlar. Yaşadığı zorluklar ve omzundaki yük her geçen gün artıyor. Biri hastalansa reçete yazması için ona geliyor köylü. Bir başkasının problemi olsa öğretmenden akıl alıyorlar. Öğretmen bilirkişisi oluyor köyün zamanla... Bizler batıda, eğitimde fırsat ve olanak eşitliğini münazara konusu yaparken doğuda binbir türlü zorlukla eğitimde eşitsizliği yaşıyor çocuklar. "Bir tek şey istiyorum. Çaresizliği yenmek." diyor öğretmenimiz. Evet, çaresizliği yenelim. Hep birlikte yumruğumuzu vuralım doğudaki çaresizliğe. Elimizi uzatalım. Bütün çocuklarımız eşit şartlarda eğitim alsın. Liyakat usulüne uygun olarak kurumlara çalışan alalım. İbn-i Haldun'un dediği olmasın, coğrafya kaderimiz olmasın... Çok güzel ve samimi bir dili var Edgü'nün. Okunması gereken bir eser bana göre... Kitabı okurken, keşke doğuda öğretmenlik yapan bir arkadaşımız çıkıp şu kitabı okusa da ağız tadıyla bir inceleme okusak dedim içimden. Şimdi tekrarlıyorum. Doğuda öğretmenlik yapan bir arkadaşımız çıksın ve şu güzel kitabı incelesin lütfen.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 201710,2bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
3.310 görüntüleme
İbrahim okurunun profil resmi
Ben Ferit Edgü'yü çok severim. Farklı yazım tarzı, birikimi ve samimiyetiyle Türk edebiyatının gözbebeklerindendir. Ferit Edgü "Hakkari'de Bir Mevsim" için şöyle der, Tüm Ders Notları'nda: L. Sciascia, Todo Modo'nun bir yerinde şöyle diyor : "Yalnız karşılığı ödenmiş şeyler gerçektir. Kafayla ve çekilen acıyla ödenmiş şeyler." Gönlüm rahat: O' daki her sözcüğün karşılığı ödenmiştir --- Kafamla ve çektiklerimle. Kalemine sağlık. Çok güzel olmuş. Keyifli okumalar dilerim.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Katkınız için çok teşekkür ederim. Edgü’ye devam ederim diye düşünüyorum zaten :)
2 sonraki yanıtı göster
İlhan Engin okurunun profil resmi
Güzel incelemenizi okuyunca kitabı okuma listeme aldım. 41 yıllık meslek yaşamımın 6 yılı Mardin'de geçti. Yeteneğim olsa yaşadıklarımı yazardım ve güzel bir roman olurdu. Yazık ki yok. Kitabı okuyacağım. Bakalım benim yaşadıklarımla örtüşüyor mu? Sevgiler.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sadece anılarınızı yazsanız da okuruz İlhan Bey, ben teşekkür ederim. Sevgiler.
Özlem okurunun profil resmi
Bir öğretmen olarak yazdıklarınız beni çok gururlandırdı.Keşke tüm öğretmenler bu kadar fedakâr olabilse..Keşke herkes öğretmenleri sizin gibi görebilse.. Malesef ülkemizde değer görmeyen bi mesleğimiz var.Tüm olumsuz yorumlara rağmen mesleğimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz. İncelemeniz için ayrıca teşekkür ederim.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sadece size yönelik olduğunu düşünmüyorum. Hemen hemen her meslekte bir itibarsızlaşma ve itibarsızlaştırma başladı. Hepsinin de farklı sebepleri var. Dik duruş ve idealist olmak zamanla kara bulutların dağılmasına olanak sağlayabilir. Ben teşekkür ederim, güzel yorumunuz için...
H. okurunun profil resmi
Bu incelemeyle tekrar karşılaşmam çok güzel oldu. Ve 1 sene önce okuduğumdaki hislerimle şu anki hislerim çok farklı. Çünkü daha yeni üniversite hayatına adım atacak ve hatta öğretmen olma serüvenim başlayacak. Tekrardan bu güzel inceleme için teşekkür ediyorum. :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Tekrardan teşekkür ederim o zaman ben de :)
Hilâl okurunun profil resmi
O kadar güzel ve içten anlatmışsınız ki bir kez daha bir öğretmen adayı olduğum için gurur duydum.Ve hemen mesleğimi elime alıp o güzel, gönlü temiz çocukların yüreklerine dokunmak için şimdiden sabırsızlanıyorum.İnşallah en yakın zamanda bu kitabı okurum.Çok teşekkür ederiim bu yüreğinizle yazdığınız inceleme için.. :))
Semih Doğan okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Hilal Hanım. Umarım her şey güzel geçer sizin için. Ve umarım o çocukların temiz kalplerine dokunmayı başarırsınız :)
1 sonraki yanıtı göster
Kasım okurunun profil resmi
Bu kitabı biliyordum, filmi de var. :) "E madem biliyorsun, neden okumuyorsun?" diye soracaksan, havaların biraz daha soğumasını bekliyorum, Semih abi. Az önce dışardan geliyorum, hava yağışlı, biraz da olsa üşüdüm,bu inceleme sayesinde ısındım. Ellerine sağlık, Semih abi.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Güzel yorumun için teşekkürler Münzevi. Okumanı tavsiye ederim elbette :)
1 sonraki yanıtı göster
Nardalındazerdali okurunun profil resmi
Keşke herkes öğretmenler hakkında sizin gibi düsünebilseydi... insanı 18 yaşında meslek seçmeye zorlayan sistem su anda ögretmeni çocuğunu parayla okutmaya ve 95 veren öğretmeni neden 100 değil diye azarlayan velilerin eline mahkum bıraktı. Ve çocuklar zavallı cocuklar. Kitap okumayı unuttular teknolojinin oyuncaklarının elinde oyuncak oldular. Sonlarını hiç iyi görmüyorum maalesef.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Katılıyorum size. Bu sistem de birçok sıkıntıyı beraberinde getirdi...
E. A. okurunun profil resmi
İncelemenizi okuduktan sonra içimde inanılmaz bir şekilde kitabı okuma isteği oluştu. 3 yıl Van/Başkale'de öğretmenlik yaptım incelemenizi okudukça o günleri derin bir özlemle hatırlayarak ve gözlerim dolarak okudum. Keşke bütün öğretmenlerin yolu köylerden geçse, oralardan bize kalan çok değerli şeyler var.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sizi o günlere götürebildiysem ne mutlu bana :) Yaşamayan bilemez tabii ama duyduklarım ve okuduklarım üzerine böyle bir inceleme yazmıştım. Teşekkür ederim.
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.