“Karşılaştığım bakışların hiçbirinde hüzünden eser yoktu, aynı şekilde hiçbir omuzda da hiçbir yük… Hatta bu huzur dolu gönüllerde belki de hiçbir bulanık düşünce ya da gizli bir acı bile bulunmuyordu. Ve ben bu genç ve yeni yeni filizlenmeye başlamış insanların arasında yürüyordum. İlerledikçe bu düşüncelere sarılıyor ve bana büyük bir haksızlık yapıldı fikrine varıyordum.”
Kaderini ne sen, ne de ben bilemeyiz. Hiçbir zaman bilemezsin! Kader her zaman akşamın sonunda bir parti gibi değildir. Bazen hayat boyunca mücadele etmekten başka bir şey değildir.
Genç kızlar her türlü aptalca şeyi umut ederler, Sayuri. Umutlar tıpkı saç tokaları gibidir. Kızlar çok sayıda takmak ister. Yaşlandıklarında ise bir tane taksalar bile aptal gibi görünürler.
Babamın yüzü kırışıklıklarla doluydu ve her kırışığa bir sorunu yerleştirmişti, öyle ki, artık bu yüz onun yüzü değildi de, her dalında bir kuş barındıran bir ağaç gibiydi.
“Ama önce dünyaya vampir olarak gideceksin,
Kabrinden bir hışımla çıkacak cesedin;
Bir hayalet gibi musallat olacaksın yuvana,
Kanını emeceksin kendi ırkından her kim varsa.”