Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ah zavallıcık Pierre
Veraguth okşadı Pierre'i ve güldü. ''Öyle işte. Boya kokusunu sevmez, üstelik bir ressam babanın oğlu olursan , çekeceğin var demektir. İleride ressam olmayı hiç aklından geçirmemişsindir sanırım.'' ''Hayır, ressam olmayacağım.'' ''Peki ne olmak istiyorsun?'' '' Hiçbir şey. Bir kuş ya da onun gibi bir şey olsaydım, başka şey istemezdim.'' '' Fena istek değil doğrusu. Ama şimdi söyle bana sevgili Pierre, benden ne istiyorsun daha çok? Bak, büyük resmin üzerinde daha çalışmam gerekiyor. Burada kalıp biraz oynayabilirsin. Ama istersen bir resimli kitap vereyim, ne dersin?'' Hayır, bunlar değildi Pierre'in istediği. Sadece atölyeden yine kurtulabilmek için, güvercinlere yem vermeye gideceğini söyleyince , babasının rahat bir nefes aldığını ve gidecek olmasından memnunluk duyduğunu açıkca fark etti. Babası arkasından kapıyı kapayınca Pierre yine yalnız kaldı, eskisinden daha büyük bir yalnızlık ve boşluk içindeydi bu kez. Yoldan sapıp çimenler üzerinde yürümeye koyuldu, aslında yasaklanmıştı bunu yapması. Dalgın ve üzgün, birkaç çiçek kopardı. Islak otların ıcır gıcır sarı ayakkabılarında lekeler oluşturmasına, ayakkabılarının parlaklığını yitirmesine aldırmadı. Sonunda üzerine çöken karamsarlığa karşı koyamayarak otların içine attı kendini, hıçkırarak başını otların içine gömdü, açık mavi gömleğinin yenlerinin ıslanıp kollarına yapıştığını hissetti. Ancak üşümeye başlayınca, kendine gelerek doğruldu; k.mseye görünmeden eve gelip çekinerek içeri girdi. Çok sürmeden seslenip onu çağıracaklar, ağladığını görecekler, o zaman ıslanıp kirlenmiş gömleğinive nemli ayakkabılarını fark edip, kendisini paylayacaklardı. içinde düşmanca duygularla mutfağın önünden geçti, kimseyi görmek, kimseyle karşılaşmak istemiyordu. Ne olur uzaklarda bir yerde olsaydı şimdi, kimsenin kendisini tanımayacağı arayıp sormayacağıbir yerde. Derken, Rosshalde sayfa.98-99
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.