"Helal olsun" sana Ayfer Tunç,okların bir bir hedefe ulaştığı "günümüz toplum eleştirisi" niteliğinde harika bir eser, yazarın ele aldığı konu ise adını hiç öğrenmediğimiz bir kadının tükeniş hikayesi...
470 sayfalık bir kitap ama tüm ömrü kapsayan binlerce duygunun dibine kadar hissedildiği bir yapıt,yazarların çoğu bir yere takılır, kendi yaşamından bir noktadan çıkan bir duyguya hapsolur yazdıkları. Hikayesi bir konu etrafında örülür, akar, bir şeye tutunur geçer gider. kimi ölümü, kimi aşkı, kimi özlemi kimi başka bir şeyi yazar, ama çok az kişi düşmüşlüğü, riyayı, acıyı, kendini yok etme isteğini, yaşama tutunma isteğini, hem de başka başka kişilerin yüreklerine işleyerek böyle yazabilir.
Örneğin;
...kolsuz bir adamın usturayla boğazını kesmek için ikinci bir kolu olmasına gerek yoktur, gebermek ister, yok olmak, ama kendini delik deşik eden zavallı ve düşkün hislerinin ötesinde yaşama isteği bir ikinci kol gibi durur ölümle arasında...
İşte bunu anlatmak zordur, anlatırken hissettirmek aynı anda, kitabı okurken tasvir edilen tüm duyguları yaşamaktan gönül yorgunu oluyorsunuz, kitabın kişilerinden etrafımızda yüzlerce var,işte yazar tutup o hayatları, olmadık his yumaklarını getirip aklınıza, düşüncelerinize habersizce koyuyor, sonra kitapla mücadeleye, resmen başa çıkmaya çalışıyorsunuz.
Kitabın kurgusu muazzam...
Kitapta bir çok kişi,zaman,olay ve mekan olmasına rağmen şöyle bir bahsedilen karakterler daha sonra bir hikayeye bürünüyor ancak hiç birini unutmak ya da karıştırmak mümkün değil,anlatım ve geçişler çok başarılı ve yalın...
Modern edebiyatımızın en güçlü kalemlerinden
Ayfer Tunç, mutlaka herkes okumalı.Tavsiye ediyorum,keyifli okumalar efendim...