Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

598 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
O'nu bir de benden dinleyin. Ahmet Necip, bildiğimiz adıyla Necip Fazıl. Şairlerin Sultanı lakaplı büyük şair. On yedi yaşında şairliğe uzanan o büyük yola ilk adımını atıyor. Felsefe bölümünden mezun olduktan sonra hocalık da yapıyor. Ve 1934, hayatının , fikrinin ve ruhunun dönüm noktası oluyor. Bu dönemden sonra onun için felsefe ; "Hakikati bulmanın değil, ancak birbirinin yanlışını bulup çıkarmanın ve ebediyen hakikatten mahrum kalmanın aleti" oluyor. "Felsefe başıboş bir arayıştır" diyor. Üstad o arayışı 1934'te sonlandırıyor. Çünkü İslamiyetle hakiki manada tanışıyor. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi " İlahi lütfa mazhar oluşta vasıtaların önemini anlıyor muyuz?" Necip Fazıl'ın ruhunu dirilten o vasıtanın, Abdulhakim Arvasi hazretlerinin önemini kavrayabiliyor muyuz? Üstad bunun içindir ki O'nu hep özlemle, sevgiyle yad ediyor, büyük bir minnet duyuyor. Bambaşka bir adam doğuyor artık. Geçmişini çöplüğe benzeten , aşkın çileli yolunda yürümeye gönüllü bir adam doğuyor. Sanatını İslam'ın hizmetine adıyor, " Anladım işi sanat Allah'ı aramakmış, Marifet bu gerisi yalnız çelik çomakmış." diyecek kadar. O bildiğimiz keskin zekalı Necip Fazıl'ın bir de bilmediğimiz yönlerini O'nun büyük bir hayranı olan Cahit Zarifoğlu anlatıyor; "Üstad bütün o alabildiğine geniş ufuklarına, o derin idealine, buluşlarına, dile hakimiyetine, o nefis İstanbul şivesine ve dinleyen herkesin onun, verdiği eserlerden de büyük olduğunu tasdik etmesine ve temel konularda bütün hassasiyetine rağmen, bazı pratik konularda bir çocuk kadar saf.-Kendi de farkında bunun: "Beni herkes kandırabilir" diyor. Mesela para konusunda, dünya menfaatleri konusunda. Teorik zekasının büyüklüğünü görüyorum ki onda pratik ve özellikle aldatıcı, kandırıcı, kurnazlık edici zekaya yer bırakmamış, bu yaşına rağmen kalbi çocuk kalbi gibi temizce berrak." O'nu okuduğumuz, benimsediğimiz kadar anlatabiliyoruz ancak. Daha mühimi ise onu anlayabilmek. 'Çöle İnen Nur' adlı eserine şöyle başlıyor yazar; "O'nu bu kez de benden dinleyin" Hakkında yüzlerce, binlerce kitap yazılmış, Alemlere rahmet kainatın efendisini bir de benden dinleyin diyor. Bir de O'ndan dinleyin Peygamberimizi. Kutsal bir hayatın sanatla ve aşkla harmanlandığı mükemmel bir eser. Bense " Keşke sahiden topuğunu bir kere öpebilmiş bir kum tanesi olsaydım" diyecek kadar büyük bir aşkla yoğurulmuş bu eserin sahibini anlattım size. Bir kusurumuz varsa affola.
Çöle İnen Nur
Çöle İnen NurNecip Fazıl Kısakürek · Hâcegân Yayınları · 201810bin okunma
··
511 görüntüleme
Ferman Mamedov okurunun profil resmi
'Çöplük'tür her nedir geçmiş'tir; olmuştur, bitmiştir. Endişe edilmesi gereken şey bugünümüz ve yarınımızın inşasıdır. Eshab'ın "çöplüğü" daha beterdi ya - puta tapma..kız çocuklarını diri diri toprağa gömme...Ama peygamberin sohbet kadrosu oldular, en iyilerden oldular.. Bugün kimiz ve yarınımızı nasıl inşa ediyoruz?! Doğru demiş, 'çöplüğü' eşelemek kedi köpek işi... İnsan kime rastlar şeytan olur, kime de rastlar melek olur?!
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.