Bu kitabı okurken dizi izleyen babaanneme bağladığım doğrudur efendim :)) “Boyun posun devrilsin Pedro”lar, “Öl artık bi’ Elena Anne”ler, “Off çok saftiriksin be Tita”lar, “Sen daha iyisine layıksın, boş ver onları John”lar havada uçuştu okuma boyunca. Kitap büyülü gerçekçilikle süslenmiş bir pembe dizi adeta. Açıkçası pek böyle bir şey beklemiyordum. Tamam kitabın kapağında bile “İÇİNDE YEMEK TARİFLERİ, AŞK ÖYKÜLERİ VE KOCAKARI İLAÇLARI BULUNAN ROMAN” yazıyor ama ne bileyim… Kitapta evin en küçüğü olan Tita adında bir kızımız var ve (çok aptalca) bir geleneğe göre evin en küçükleri asla evlenmez ve ölene kadar annelerinin hizmetini yapar ve onlara bakar. Fakat Tita’cığımızla Pedro isimli bir genç aşık olur. Elena Anne ise resmen ‘Tita olmaz o bana bakacak ama git ablasıyla evlen zaten iki yaş var aralarında’ der. Sanki pazardan elma satıyorsun be kadın! Öhöm… Sonra Pedro da sırf Tita’cığın yakınında olabilmek için kabul eder gudubet Elena Anne’nin teklifini. İşte tam burada ballı baldızlı atasözümüz devreye mi giriyor diye düşünmedim değil… Neyse efendim sonrası olaylar olaylar… Kitap acayip akıcı bir kitap. Tüm gün dışarıda olmama rağmen bir buçuk günde bitirdim. Öte yandan önce de söylediğim gibi kitapta büyülü gerçekçilik akımı hakim ve yazar bunları ‘ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken’ kıvamında yerleştirmiş hikayeye, öyle göze batıp rahatsız etmiyorlar. Hatta ben baya sevdim (Kitabın sonu hariç :) ). Yemeği hazırlayanın ruh haline göre yiyende aynı duyguyu hissettiren yemekler, soğan doğrarken sele dönen gözyaşları vs vs. Bunun yanında Meksika Devrimi’nden de izler taşıyor kitap bolca. Benim beklentimi karşılamayan kısım konuyla ve karakterlerle alakalıydı sanırım. Bilmiyorum bir şeyler içime sinmedi. Basit mi geldi desem, etkilemedi mi desem… Öyle bir şeyler işte. Bundan hemen önce okuduğum kitapların etkisi de olabilir tabi bu… Ama şöyle kafanızı dağıtmak istiyorsanız ve kafa yormadan okuyayım diyorsanız çok ideal bir kitap. (Ben kitapla ilgili yorumları okuduğumda çoğunluğun çok beğendiğini fark ettim. O yüzden belki de sorun bendedir bilmiyorum…) Büyülü gerçekçilik seviyorsanız ve kafa dağıtmak istiyorsanız rahatlıkla şans verebilirsiniz. İyi okumalar :))

Acı ÇikolataLaura Esquivel · Can Yayınları · 20193,264 okunma

··

130 görüntüleme

Erhan

@rhozd ·

14 Nisan 2018 20:59

Güney Amerika deyince büyülü gerçeklik olmazsa olmaz zaten. Kitabın orijinal ismi (İngilizcesi daha doğrusu) "Like water for chocolate"bile yeterince güzel bir isim. Filmi de güzeldi, bir ara rast gelmiştim. Bir de bir ara bir yudum kitaptan şu gönderiyi (#9953043) içeren bir mail gelmişti. Çok hoşuma gitmişti. O gün bugündür okumak isterim kitabı. Bir parça Brezilya dizisine benzetmişsiniz anladığım kadarıyla:) Ama hoş bir inceleme olmuş- elinize sağlık.

İclâl

@lalcivert ·

14 Nisan 2018 21:12

Paylaştığınız alıntı kitap boyunca en sevdiğim yer sanırım. Çok güzel denk gelmiş :) . Zaten kitabın bir çok yerine de hatırlatılıyor - özellikle sonunda-. Dediğim gibi kitap hiç sıkmıyor çok akıcı. Bunun yanında duyguları da yaşıyorsunuz ama işte biraz fazla Brezilya dizisi gibi ya :)))) Bu arada filminin fragmanına ben de baktım kitabı bitirince. Eski bir filmdi sanırım yoksa birden fazla versiyonu mu var diye düşündüm şimdi. Ama siz öyle diyince izleyesim geldi :)) bakacağım tekrar. Çok teşekkür ederim düşüncelerinizi paylaştığınız için :))

2 sonraki yanıtı göster

Necip G.

@NeGe ·

15 Nisan 2018 00:23

Keyifli incelemeniz için teşekkürler... Kendi başıma 100 yılda tesadüf eseri denk gelebileceğim bazı kitap ya da bilgilere genel anlamda site, özelde ise sizin gibi okur dostlarımız sayesinde bir anda ulaşabiliyoruz. Kaleminize sağlık:)

İclâl

@lalcivert ·

15 Nisan 2018 00:29

Benim de sitenin en sevdiğim yanlarından biri bu sanırım, üye olduğumdan beri beni çok farklı yazarlarla çok farklı kitaplarla ve bakış açılarıyla tanıştırdı ve tanıştırıyor. Çok teşekkür ederim :))

Nesrin A.

@LaLiseuse ·

15 Nisan 2018 13:31

Ben de bu kitabı çok beğenenlerdenim Lalcivert, acaba çok beklentiyle mi başladınız Dostoyevski'den sonra, büyüklere masal gibi çünkü konusu işlenişi :) Kitabın sonunu ben de olsam değiştirirdim, teşekkürler bu güzel inceleme için.

İclâl

@lalcivert ·

15 Nisan 2018 13:57

Tam olarak öyle oldu galiba. Suç ve Ceza ardından İtibarlar... Ağır gerçekçiliğin etkisinden kurtaramadım sanırım kendimi :))) Aslında o masalsı havayı da sevmedim değil, kitaba da haksızlık etmek istemiyorum...ama dediğiniz gibi beklentiden herhalde...Çok teşekkür ederim yorumunuz için. :))

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.