Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

328 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Erkek ve kadın beynine dair günümüzde halen devam eden çalışmalar var. Bu konuda erkek beyni büyük ölçüde araştırılmış olsa da, maalesef kadın beyni yeteri kadar bilinmiyor, bunda kadın beyninin girift yapısının da büyük rolü var. Bir diğer sebepte etnik ve ahlaki düzenden kaynaklanmaktadır. İşte bu eserde, elimizdeki sınırlı ve değerli bilgilerin yazar tarafından derlenmesinden oluşturulmuştur. Kitabın psikolojik-psikanalitik bir düzlemde olmadığını belirtmeliyim. Büyük oranda endokrinoloji-nöroloji-nöroşurji'k bir bakış açısıyla hazırlanmış. Yazar insan davranışlarının büyük çoğunluğunun hormonal ve kimyasal biyolojimizle alakalı olduğunu düşünüyor. Bazı travmatik yaşanmışlıkların insan davranışlarına olan etkilerine değinilmemiş. Konu daha çok testesteron-östrojen gibi hormonların beyin kimyamızı nasıl değiştirdiği ve bu değişimlerin duygularımızı nasıl etkilediği üzerine yazılmıştır. Psikanalist Lacan, kadın ve erkeğin temel farklılığının fizyolojiden çok, düşünsel olduğunu ifade eder. Yazar da bu görüşten bahsetmese de hormonal sebeplerden çıkardığı sonuçlar psikanalitik kuramı destekler mahiyettedir. Yani kadın ve erkek farklı beyinsel mekanizmalara sahip olduklarından Lacan'ında belirttiği gibi, birbirlerini anlamaları pek söz konusu değildir. Bu sebeple ikili ilişkilerde iletişim kanalı her daim açık kalmalıdır. Duygular, düşünceler ve hisler net şekilde ifade edilerek kadın ve erkeğin birbirlerini anlaması sağlanmalıdır. Adaptasyon sanırım yazarın temel bakış açısıdır. Taş devrinden itibaren kadın ve erkek, beyinsel olarak farklı olarak şekillenmişlerdir. Erkek fiziksel üstünlüğünün ve sosyal rolünün icabı olarak beynini daha yüzeysel ve reel odaklı geliştirmiştir. Kadın ise daha toplumsal bir varlıktır. Hatta şunu söylemek gerekir ki, kadın beyni tamamen toplumsal durumunu ve çıkarlarını koruyacak şekilde empatik ve duygusal bir gelişim göstermiştir. Bilhassa erkeğin duygularını okumak kadın beyninin en temel becerisi olmuştur. Kendini ve çocuklarını güvende hissedebileceği, samimiyet ve devamlılık esaslı bir hayatı seçmek isteyen kadın beyni, duygusal zekası ve empati yeteneğiyle öne çıkmıştır. Bir erkek karşısındakinin hisleri ve duygularıyla ilgilenmezken, kadın beyninin asli çalışma şekli duygu ve düşüncelerin tanımlanmasına yönelik olmuştur. Bunu ise önsezi ile başarmıştır kadın... Fakat bu önsezi mistik bir kabiliet değil, milyonlarca yıllardır süregelen, kalıtımsal tercihlerin neticesi ve kadın beyninin bu konuda gelişmiş beyninin kavraması ile olmaktadır. Eserin bir kadın tarafından yazılması eserle alakalı okuma tercihini pozitif olarak etkilemektedir. Kadınları, kadınların sözleriyle tanımak daha doğrudur diye düşünüyorum. Ayrıca eseri içerik itibari ile hamilelik ve menopoz evresindeki kadınlara da tavsiye etmek isterim. Kitap bu konuyla alakalı ciddi bilgiler içeriyor ve önemli sayıda sayfa bu konuya yer vermiştir. Bu sebeple eser erkelerden ziyade, kadınların kendilerini tanımalarına vesile olacak kitaplardandır. Unutmadan, eseri tavsiye ederek, okumama vesile olan
Mmmm
Mmmm
hocama da teşekkür ediyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Kadın Beyni
Kadın BeyniLouann Brizendine · Say Yayınları · 2011661 okunma
·
626 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.