Şüphe, güve gibidir; küçücük olmasına kanar, önemsemez insan.Ne zaman ki en sevdiği tişörtünü delik deşik görür, o zaman anlar o küçücük şeyin ne büyük hasarlar verebileceğini.."
(Ezgi Durmuş -Hep sonradan-)
Aslında hepimiz bu şüphe duygusunu yaşamıyor muyuz? Bazen içimize atıp yiyip bitiriyoruz kendimizi,bazen de sevdiklerimize yansıtıp kırıcı olmuyor muyuz?
Önemli olan büyük hasarlar vermeden atlamak ama nafile..
Sezen başarılı bir doktor.Eşi Cem ile mutlu bir evliliğe ve ikiz kız çocuğuna sahip.Hayatta yapabileceği herşeyi yapmış huzur içinde yaşamaktadır.Bir gün en yakın arkadaşı Nuray'dan aldığı telefon ile yaşamayacağı bir durumla karşılaşır.Hatta bu durum için bir psikoloğa gider.Psikoloğu ona yaşadığı herşeyi yazmasını ister. Ve Sezen'in hikâyesi başlar...