Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

123 syf.
9/10 puan verdi
Dili yasaklamak insanlık suçudur. İnsanı anadilinden koparmak vahşettir. Bir insanı kendi dilinden koparmak, insanın ruhunu, kişiliğini zedeliyor, gelişimini engelliyor. Bence bu Kürtçe yasağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük yanlışlarından biriydi. " Mehmed Uzun Dünyanın kaç yerinde insanların anadili yasaklanmış, sırf dillerinden dolayı dışlanmış, dayak yemiş, topraklarından, vatanlarından sürgün edilmişlerdir? 1953 yılında Siverek ' te doğan Uzun, bu ülkede bunları yaşayan sayısız insandan biri. Uzun, hayatı boyunca anadili yüzünden zorluklar yaşadı. Okul hayatı ve gençliği bu zorluklarla geçen yazar, okula başladığı ilk günü şöyle anlatıyor: "Okula attığım ilk adım, cennetimden uzaklaşıp cehenneme attığım ilk adım oldu. O ilk gün, sonraki hayatımın nasıl olacağını belirleyen gün oldu. O gün bir tokat yedim ve o tokatın ne anlama geldiğini bir daha asla unutmadım." 5-6 yaşında uykusunu, oyunlarını, oyuncaklarını, annesini bırakıp okula gitmek her çocuk için zordur. Fakat bunlar yetmezmiş gibi; bilmediği bir dili konuşmasının dayatılması, kendini ifade edebildiği dilinin yasaklanmış olması daha da zordur. Mehmed Uzun ' un okulla birlikte bildiği her şey yok edilmiş, yasaklanmıştı. Kürtçe diye bir dil yok diyorlardı. Bunu kabul etmesi mümkün değildi ve bu yüzden mücadeleler verdi. Tabii cezaevine gönderilmesi uzun sürmedi, ama bu onu yıldırmadı, barışı ve anadilini daha büyük azim ve inançla savunmaya devam etti. Uğruna gençliğini hapislerde geçirdiği dili yok sayılıyordu. " Hapishanelerde, mahkemelerde Kürtçeye çok hakaret ediliyordu. Askeri savcılar 'Kürtçe diye bir dil yok' dedikçe çok kırılıyordum. Kürtçenin zengin, eski bir dil olduğunu Kürtçe ile modern metinler de yazılabileceğini söylemek istiyordum." diyen Uzun, ya anadilinin yok sayılmasına razı olup asimile olacak ya da tüm dünyaya Kürtçenin modern ve zengin bir dil olduğunu ispatlayacaktı. O barış insanıydı, silahla işi asla olmazdı ve mücadeleyi silahla değil, kalemiyle, sivri diliyle vermesi gerekiyordu. Tüm hayatını bu yolda harcadı ve Modern Kürt Edebiyatı nı kurdu. Kitaplarını yasaklanmış, devleti tarafından vurulup yaralanmış, bir dille yazıyordu. Dedesinden destanlar, kılamlar dinlediği bu yaralı dilin yitip gitmesine izin vermiyor, sahip çıkıyordu. Nitekim bunu en iyi şekilde başardı da. Kitapları; birçok dile çevrildi, denemeleri 20'den fazla dilde yayımlandı, kitapları hala da İsveç üniversitelerinde derslerde işleniyor. Fakat ne acıdır ki bunca baskıya, yasağa rağmen ayağa kaldırdığı, dünyaya tanıttığı bu dilin en büyük değerlerinden olan dengbejler ve kılamları sahip çıkılmadığı için unutulmak üzere. Peki kim bu dengbejler? Denbejler; sözlü edebiyatın temsilcileri, yaralı bir dilin anlatıcıları. Çoğu okuma yazma bilmeyen, yoksul, ezilmiş bir halkın çocukları. Sırtlarında abaları, ellerinde asalarıyla köy köy gezip yaşanan acıları, yoksullukları, haksızlıkları, kahramanlıkları kısacası gördükleri her şeyi akıllarına kazıyıp, davet edildikleri mirlerin, beylerin sofralarında, ateş başındaki gençlere, uzun kış gecelerinde gaz lambaları altında aile fertlerine, çocuklara yürekleriyle dillendiren Kürtlerin Homerosları onlar. Dengbejler sadece sese nefes vermez, onlar tarihi, Mezopotamya halkının yaşadığı acıları, yıkımları anlatır, ağıtlar yakarlar. Tabii buna biraz kurgu, biraz fantazi katarak dinleyecilerinin daha da dikkatini çekmeyi başaran, heyecanlandıran söylevcilerdirler. Anlattıklarıyla yüreğe, ruha hitap ediyorlardı. Kulaklığınızı takıp, gözlerinizi kapatın onları dinlerken. Hiç anlamadığınız sözcüklerin nasıl içinize işlediğini, yüreğinizi burktuğunu farkedeceksiniz. Çok değil, bundan 20 yıl önce Kürtçe yasaklı bir dildi. İnsanlar çocukluklarından beri aşina oldukları dili konuşamıyor, Kürtçe kitaplarını, kasetlerini yakmak, gömmek zorunda kalıyordu. Hatta bu baskı sadece bu ülkede yoktu, yıllar önce Bağdat valisinin, yazı ve edebiyatla haşır neşir olan Kürtleri yakalama emri çıkardığı ve ele geçirilenlerin derisini yüzdürüp özel çerçevelere gerdirdiği de biliniyor. Durum böyle olunca Kürtler yaşadıklarını yazıp saklayamadılar. Ama birinin bunları anlatması, gelecek nesillere, evlatlarına ulaştırması gerekiyordu. Bu ihtiyaçtan dolayı sözlü edebiyatın temsilcileri dengbejler ortaya çıktı. Fakat ne yazık ki dengbejler, stranlar, kılamlar değeri bilinmeyen her güzellik gibi yok olup gitmekte. Çok sevdiğim dengbejlerden biri olan Şakiro, kendisiyle röportaj yapmak isteyen gazeteciye "Kürtlere kırgınım. Kürtler değerlerine, dengbêjlerine sahip çıkmıyor. Türklere bir bakın bir Aşık Veysel'leri vardı, ona sahip çıkıldı. Bütün dünyaya onu tanıttılar. Bir Reşo'muz vardı. Hepimizin ustası. Aç öldü. Şimdi söyle bakalım seninle nasıl konuşayım ve gönlümü nasıl açayım?" diye sitem etmiş. Peki, haksız mı? Mehmed Uzun bu kitabında çocukluğunun dengbejlerini, Apê Qado, Alihan, Evdalê Zeynike, Ehmedê Fermanê Kiki ve Rıfatê Darê gibi büyük dengbejleri oldukça yalın bir dille anlatıyor, bunların unutulmamasını istiyor. Denbejleri yıllar önce Mehmed Uzun' un, Dicle' nin Sesi serisi sayesinde öğrendim. İlk dinlediğim kılam buydu youtu.be/PESTzUC8o5s. Hiçbir şey anlamadığım halde o yanık yanık söyleyişi içimi gerçekten titretti. O sıralar Bitlis' te öğretmen lisesinde okuyordum. Hemen çarşıya inip kaset koleksiyonuma dengbejleri de eklemek için arayışa girdim. Ama maalesef değeri bilinmeyen, yitip gitmeye yüz tutmuş dengbejlerden bir iz bulmak pek kolay olmadı. Günlerce aradığım halde tek bulduğum Huseyne Muşi ve Şakiro nun birkaç kaseti oldu. i.hizliresim.com/kOml97.jpg Bu yazıyı paylaşmamın tek sebebi saçma sapan popüler şarkılara verilen değerin onda birini de yaşanmışlık, tarih dolu olan bu gerçek sanata ve sanatçılara verilmesi gerektiğini hatırlatmak. Mehmed Uzun bunu her zaman yaptığı gibi en iyi şekilde anlatmış, Mezopotamya nın en güzel değerlerinden olan ve giderek yok olmaya mahkum dengbejleri, bu kitap sayesinde sonraki kuşaklara da miras bırakmış. Derin çalışmalar sonucu ortaya çıkmış, oldukça öğretici, edebi anlatımın zirvesinde, güzel bir deneme kitabı. Son olarak çok sevdiğim birkaç kılamı daha meraklıları için buraya bırakıyorum. youtu.be/FU9EnWwmKaQ youtu.be/sewg4U_WIwA youtu.be/jmhlT5-s9gw
Dengbêjlerim
DengbêjlerimMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20201,704 okunma
··
1.636 görüntüleme
M. İlhan okurunun profil resmi
Oldukça faydalı ve emek dolu bu incelemen için çok teşekkürler. Her zamanki gibi yine harika bir iş çıkartmışsın. Senin Kürtçe'ye, Kürt kültürüne olan bu ilgin, sevgin ayrıca mutluluk verici. :) Dengbêjlik konusuna ufak bir katkı olması açısından buraya birkaç link de bırakmak istiyorum okumak isteyenler için; botan24.blogspot.com.tr/2014/08/dengbej... mezopotamyaajansi.com/tum-haberler/co... kulturservisi.com/p/kurtlerin-des... Bunda da ilk dinlediğin kilamın çok detaylı ve profesyonel bir analizi yer alıyor kovarabir.com/abdurrahman-gum...
Elif okurunun profil resmi
Bu kılamın manasını bilerek dinlemek daha da keyifli olacak artık. Hocanın ellerine, yüreğine sağlık. Sana da katkıların için çok teşekkür ederim, bu konuya meraklı arkadaşlar için bayağı faydası olacaktır muhakkak. :)
Roquentin okurunun profil resmi
Mehmed Uzun'a selamlar sana da kucak doluncası sevgiler :) Kimsenin kimseye bir şey lütfettiği yok kimsenin de acitasyon yaptığı hep aynı tarz kitapları okumanın uyusturduğu zihinlere güzel bir penceredir Mehmed Uzun . Okuyun hala kırılmaz ise taş kalbiniz, siz bilirsiniz :)
Elif okurunun profil resmi
Keşke yorumları da paylaşma şansımız olsa :) Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Tukama okurunun profil resmi
Okullarda bize anadilimizi nasıl aşağılayacağımızı öğrettiler..Köy dili derdik kendi anadilimize...Birde Ape Musa cezaevinde ıslık çalarken niye kürtçe ıslık çalışıyorsun diye nasıl dayak yediğini anlatır anılarında.. yüreğinize,kaleminize sağlık bu güzel inceleme için..
Elif okurunun profil resmi
Musa Anter, Mehmed Uzun un hapiste yoldaşı ve hocası olması sebebiyle ilgimi çeken bir değer. Ama henüz kendisini okuma fırsatı bulamadım. En kısa zamanda inşallah bu anılarını, kitaplarını okuyacağım. Teşekkür ederim
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Ayşe Eke okurunun profil resmi
Mehmed Uzun'u daha önce hiç okumadım sayfada gezinirken okunan yazarlar arasında gördüm, sonra da bu kitabını ve incelemenizi. Hemen sipariş ettim gelir gelmez okuyacağım. Bu güzel incelemeniz için de müteşekkirim efendim :)
Elif okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim okuma zahmetinde bulunduğunuz için. :) Mehmed Uzun u okuyup pişman olana henüz rastlamadım, umarım siz de seversiniz. Keyifli okumalar şimdiden
Burak Coşkun okurunun profil resmi
Kültür ve zihniyet arasındaki nüansı bu incelemede bulmak mümkün. Bir dünya görüşü yaratmak ve o pencereden de insanlara göstermenin ne kadar mühim olduğunu bu birikimlerle tanıtmak gerek. Şakiro'nun burada ki siteminin ne kadar yerli ve haklı bir sitem olduğunu değerlendirmek ve hissetmek gerek.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.