Kitabı elime aldığımda Run Gülüzar Run tarzında bir kitap olduğunu anlamıştım aslında ama bu kadar sürükleyici olacağını tahmin etmemiştim. Tabi sürükleyici olmasında içinde geçen hikayelerin dört beş sayfadan oluşmasının da büyük etkisi vardır. Kitaba sabah başladım, akşam bitirdim desem yeridir. Hepsi birbirinden güzel ve hayatın içinden olan hikayelerin hepsi çok etkileyiciydi fakat bazıları beni daha da sarstı. Bu hikayelerin gerçek olduğunu düşündükçe ise kalbime sanki iğne batırılıyormuş gibi hissediyorum... Özellikle sarsıldığım bu hikayelerin birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum... Mesela Köpük, Boş Ver, Annemin Sustukları, Kırmızı Ayakkabı ve Şeyine mi Battı?... Bence güzel bir hikaye kitabı olmuş, kalemine sağlık Ayşegül Kocabıçak...